9 Aralık 2009 Çarşamba

Rapor hazırlayan denetim elemanlarına prim verilecek

Star gazetesi Hüseyin Özay'ın bu haberi, http://www.memurlar.net/haber/155091/ sitesinden alıntıdır.
Yeni bir balon imkansız olan bir düzenleme

Rapor hazırlayan denetim elemanlarına prim verilecek

Maliye, krizde düşen vergiyi artırmak için yeni uygulamaya geçiyor. Buna göre rapor hazırlayan denetim elemanlarına prim verilecek

• Küresel kriz nedeniyle düşen vergi tahsilatlarını artırmak için yeni formüller arayan Maliye Bakanlığı, denetim sistemini daha da etkin hale getirmek için, vergi denetim elemanlarına ‘prim verme’ modeli geliştirdi. Henüz taslak halinde olan modele göre, denetim elemanlarının hazırladığı raporlar doğrultusunda, bu raporları hazırlayan denetim elamanlarına belirli oranda prim verilecek. Teşvik priminin, hangi kriterlere göre verileceği ise henüz netleşmedi. Maliye Bakanlığı, tüm çalışmalarını vergi tahsilatını arttırmak ve kayıtdışı ekonomi ile mücadeleyi etkinleştirmeye yoğunlaştırdı.

KAÇAĞA CEZA ARTIRILACAK

Bu amaçla vergi kaçakçılarına verilen cezaların arttırılmasına ilişkin yasal düzenlemelerin yanı sıra vergi denetimini etkinleştirmek amacıyla da bazı düzenlemeler üzerinde çalışılıyor. Bu çalışmalar kapsamında, vergi denetim elamanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi ve vergi ihbar sisteminin güçlendirilmesi de yer alıyor. Buna göre, vergi kaçarına mükelleflerle ilgili olarak uygulanan ihbar sistemi daha basit hale getirilecek. Vergi ihbarlarında tahsil edilen cezanın yüzde 10’u ihbarcıya veriliyor. Bu oranın arttırılması ve ihbarcılara yapılacak ödemenin hızlandırılması öngörülüyor.

İhbarcılara yapılacak ödemenin artırılmasına ilişkin çalışmalar çerçevesinde, Maliye Bakanlığı bünyesinde görev yapan denetim elemanlarına da teşvik amacıyla prim verilmesi planlanıyor. Bu konudaki çalışmalar henüz taslak aşamasında. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından onaylanırsa, yasal düzenleme haline getirilecek. Bakan Şimşek onay verirse, denetim elemanlarına yazdıkları vergi raporları için belirli kriterler doğrultusunda teşvik primi verilecek. Bu teşvik primleri, zenginleşmeye yol açmayacak düzeyde olacak. Maliye Bakanlığı kaynakları, teşvik primlerinde bir üst limitin belirlenebileceğini kaydettiler. Böylece, hem vergi gelirlerinin arttırılması hem de denetim elemanlarının daha etkin bir şekilde çalışması sağlanacak. • HÜSEYİN ÖZAY ANKARA

30 Eylül 2009 Çarşamba

Dogan’a kesilen cezalar haksiz mi?

Ali Ihsan KARAHASANOGLU / Vakit


Dogan’a kesilen cezalar haksiz mi? Dogan’a kesilen cezalar haksiz mi?












Dogan’a kesilen cezalar haksiz mi?


Aydin Dogan’in sirketlerine kesilen cezalar, tarhedilen vergiler, astronomik rakamlara ulasti..

Gerçekten bu çapta cezalara alisik olmayan kamuoyunda, ister istemez “Tarhedilen vergiler ve cezalar intikam amaçli mi?” sorulari sorulmaya baslandi..

Dogan Grubu, büyük bir ustalikla, cezalarin sebebini net olarak açiklamadiklari için, konuyu yakindan inceleme imkâni bulamayan kisiler de, tahminle yorum yapmaya basladilar.. Cezalarin yüksek oldugunu ileri sürenler çogalmaya basladi..

Acaba gerçekten cezalar yüksek mi?

Acaba gerçekten, cezalar hak edildigi için degil, basin özgürlügünü kisitlama amaçli mi verildi?..

Bence cezalar ne yüksek, ne de basin özgürlügünü kisitlama amaçli..

Cezalar; bugüne kadar istedigi gibi kural ihlâli yapan, “bana kimse dokunamaz” diyerek mevzuati isine geldigi gibi yorumlayan bir isadaminin, yolun sonuna geldiginin göstergesi..

Evet; Aydin Dogan, imparatorlugunun verdigi güven ile, bugüne kadar pervasizca isler yapti.. Kural tanimadi. Ve sonunda duvara tosladi..

Olayin özeti budur..

Ben olanlari suna benzetiyorum:

Bir soför düsünün..

MOBESE’den, EDS’den korkmayan, eski aliskanliklari sayesinde, “Bir sey olmaz” diyerek kirmizi isikta da geçen, hiz sinirini da asan, kaza yaptiginda olay mahallinden de kaçan bir sürücü düsünün..

Gün oluyor, geliyor kirmizi yanan trafik isiklarina.. Söyle bir saga sola bakiyor, trafik polisini görmeyince, gaza basip geçiyor..

Gün oluyor, geliyor otoyola.. “Bu saatte trafik polisi burada ne arasin” diyor, hiz sinirinin üstüne çikip, geçip gidiyor!

Gün oluyor, geliyor parali yola.. OGS’si varmis gibi, kirmizi ikaza ragmen ödeme yapmadan turnikeleri geçiyor, “plakami nasil tespit edecek ki” deyip, yoluna devam ediyor..

Gün oluyor, araci ile kazaya karisiyor.. Bakiyor; kaçmak için her sey müsait.. “Ne diye durup ugrasacagim tutanaklarla.. Kaçip gideyim, kim bulacak ki beni” deyip, kaza mahallini terkediyor.

Veee...

Birkaç ay sonra, ihlâl ettigi tüm trafik kurallarinin cezalari önüne geliyor.

Bir bakiyor, trafik polisi yok diye geçtigi isiklarda, aslinda EDS sistemi varmis.. Çekmisler fotografini, eklemisler ceza yazisina, göndermisler..

Bir bakiyor, “Bu saatte trafik polisi ne arasin” dedigi ve hiz sinirini astigi yolda, radar varmis.. Yaptigi hiz tespit edilip kesilmis cezasi..

Bir bakiyor, OGS’si varmis gibi para ödemeden geçtigi turnikede, plakasi ayna gibi görünecek sekilde fotografi çekilmis, kesilmis cezasi..

Bir bakiyor, “Etrafta pek kimse yok, plakami tespit edemezler” diye düsünüp kaza yapmasina ragmen olay mahallini terkettigi olayin yasandigi mahaldeki MOBESE, tüm olanlarin görüntü kaydini yapmis, araçlar tespit edilmis, cezalar kesilmis..

Ve böylece kural tanimayan sürücüye kesilen cezalar da, haliyle yüksek olmus tabiî ki..

Görülmemis ceza rakamlari ortaya çikmis tabiî ki!

Iste Aydin Dogan’in hali, bu kural tanimaz sürücünün haline benziyor..

Aydin Dogan da, “Bir sey olmaz” mantigi ile hisseleri aliyor, satiyor.. Ödenecek KDV’leri ödemiyor..

Henüz elde etmedigi istisnalari, elde etmis gibi yorumlayip, ödemesi gereken vergiyi muaf gibi gösteriyor, beyannameyi öylece veriyor..

“Kim gelip benim defterime bakmaya cesaret edebilir ki” diye düsünüp, su ayda yapilan satisi, isine gelmedigi için diger ayda yapilmis gibi gösteriyor, defterdeki kaydi çiziyor, bir baska yere ekliyor..

Kural tanimayan sürücünün yaptigi her seyi, Aydin Dogan da vergi kanunlarindaki kurallari ihlâl ederek tekrarliyor.

Ve sonunda kayaya tosluyor..

Eski dönemler bitti artik..

EDS var, MOBESE var, radar var, su var, bu var...

Yok öyle, “geçtim mi, tamamdir” mantigi ile cezalardan kaçmak..

Artik dürüst vergi denetmenleri var.. Uyanik maliyeciler var. Yapilan oyunlarin hepsini ezbere bilen vergiciler var.. Yok öyle ‘Anlayamazlar, göremezler, bilemezler..’ mantigi ile bildigini yapmak.. Gün olur, yapilan her kural ihlâlinin cezasi kesilir iste böyle..

Sonra da sasirir kalirsiniz miktarlara..


Agasi... Terör Agasi... Bu da Harem Agasi!


Yazar İletişim Adresi: akarahasanoglu@vakit.com.tr

eczane denetimi


Maliye Bakanlığı, 1 Ekim Perşembe gününden itibaren Türkiye'deki bütün doktor, avukat ve eczacıları vergi incelemesine alacak.


Vergi denetim elemanları, Perşembe gününden itibaren 6 ay boyunca 38 bin 590 avukat, 23 bin 814 eczacı, muayenehane ve özel sağlık kuruluşlarında çalışarak gelir vergisi beyannamesi veren 12 bin 458 doktor nezdinde sektör incelemesi yürütecek.

Denetimler sırasında Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, icra daireleri, Gelir İdaresi Başkanlığı Veri Ambarı ve ilgili diğer kuruluşların verilerinden de yararlanılacak.

Bütün doktor, avukat ve eczacıların yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri, Veri Ambarındaki diğer bilgilerle çapraz kontrole tabi tutulacak, bunlara ilişkin risk analizleri yapılacak. Elde edilen sonuçlar da vergi dairesi başkanlıkları ile defterdarlıklara gönderilecek. Her ilde oluşturulacak ekipler, gelen bilgiler ışığında harekete geçecek. Analiz çalışmaları sonucunda riskli bulunan doktor, avukat ve eczacılar yerinde incelemeyle denetime tabi tutulacak.

İncelemeler sonucunda vergi kaçıranlar hakkında raporlar düzenlenecek ve cezalı tarhiyata başvurulacak.
yukarıdaki haber ve aşagıda eczacıların forumu



eczacı vergi mi kaçıracak, aklını mı kaçıracak ?

Dün haberlerin ana spotu :

Maliye Bakanlığı doktor, eczacı ve avukatları vergi incelemesine alacak !!

Ayrıntısında da 23 bin küsur( tek tek tam rakamı veriyor) eczane 6 ay içinde tek tek denetlenecek.

Üzüldüğüm noktalardan bir tanesi eczacı camiasının % 90 ının siyasal görüş ve karar noktasında kayıtsız destek verdiği CHP nin yayın organı HALK TV de Doktor, Özel Hastane , Görüntüleme Merkezleri vs den hiç bahsedilmeden sadece "eczacılar" bahse konu imiş gibi "Gaziantep bölgesi eczanelerinin pilot bölge olarak seçildiğinin ve denetlenen 361 eczaneden sadece 67 tanesinin doğru beyanda bulunduğunu", haber olarak veriyor.

Yani 61 eczane dışında 300 tanesi vergi kaçakçısı.

Halk TV yi bir kenara koyalım da insaf ya, neyimizi denetleyeceksiniz daha !

3 yıldır % 50 lere varan fiat düşümleri, KKİ ları, artan giderlerle ters orantılı azalan gelir,

İşletmeye bir tek kutu mal faturasız girmez,

1 tane eleman SSK sız çalışmaz,

tabela dersiniz alırız,

farmakope dersiniz alırız,

her eczanede 3-4 tane bilgisayar,

yakında teb-digiturk işbirliği 1 er de plazma alacağız,

Hakan arkadaşımız yazmıştı, gidin yüreğiniz yetiyorsa Başbakan ın, Hedef in, Fettullah ın hastanelerini denetleyin, MR ,tomografi sayaçlarına bir bakın !

Neymiş , en çok rastlanan kaçak ,"hasta katılım paylarının" belgelenmemesi ! imiş.

Zaten reçetenizin ortalaması 10-15 tl , katkı payını kaçırmış olsa ne olur , olmasa ne olur !

Gidin bakalım MR ünitelerine 3 gün sonrasına gün veriyorlar. Başıma geldi , böbreklerimden bir mr gerekti,"hemen çektirmek isterseniz 400 tl" dedi görevli bayan, arkasından elindeki kalemle kağıda 100 tl yazarak fısıldadı " nakit olursa bu " diye.

Alsancak ta bir göz dr na gittim, vergi levhasında 5 veya 6 bin tl gibi komik bir rakam yazıyordu, yabancı değilsin deyip vizite ücretini cebine attı, ne fiş ne fatura.

Son bir yılda kaç eczacı kredi kullandı ve halen kullanmakta ?

kaç tanesi arabasını sattı,

kaç tanesi gayrimenkulünü sattı,

kaç eczane kapandı son bir yıldır ?

1999 yılında yine bir denetleme olayını yaşamıştık, ben genel sekreterdim, şifa hastanesinin yanında Vergi Denetmenleri Başkanlığından Başkan la randevu aldık gittik. Müdür Osman Bey resmen alaycı bir tavırla " Başkan sizi denetlemek çok kolay defteri bir açıyoruz defterin bir tarafında gelirleriniz , diğer tarafında giderleriniz" dedi.O yüzden sizi denetlemek çok kolay.

Sonra o zaman ki Maliye Bakanı Sümer Oral a çıktık vs denetlemeler durduruldu ama bu arada 20 kadar eczacı denetlendi, ceza tahakkuk etti.Yargıya başvuran birçok eczacı davayı kazandı.

Sayın TEB Yöneticileri, its den dolayı resmi sayfanızda dahi " eczacı stok affı" istiyor diye duyurular yaptınız. Eğer bunun arkasını getirmezseniz bu "eczacı yı maliye ye ihbar" la eşdeğer" olacaktır.

Eğer bu örgütün yöneticisi iseniz ,

bir yandan sgk denetlemeleri, bir yandan fiat düşümleri, kki iskontoları, yetmiyormuş gibi "vergi kaçakçısı" pozisyonuna düşürülüp maliye denetlemeleri.

Bu gidişle ECzacı vergi kaçırmasada, aklını kaçıracak !!

haberiniz olsun.

alıntı

http://www.eczacininsesi.com/?yon=forum_soru_detay&id=4816

forumdan alıntı haklılar

29 Eylül 2009 Salı

Mahsuben iadede inceleme

15 Eylül 2009

Levent GENÇYÜREK

Yeminli Mali Müşavir

Atlas Yeminli Mali Müşavirlik Ltd.Şti.

Dokuz Eylül Üni. İşletme Fak. Öğr. Gör.

gencyurek@yahoo.com

MAHSUP YOLUYLA İADEDE 12 DÖNEMDEN BİRİ İÇİN İNCELEME ZORUNLULUĞU KALKTI MI?

Bilindiği üzere; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu�nun 11�inci maddesi uyarınca ihracat istisnası kapsamında yapılan işlemler dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirim konusu yapılmayan kısmı Katma Değer Vergisi Kanunu�nun 32�inci maddesi gereğince Maliye Bakanlığınca belirtilen esaslar çerçevesinde mükelleflere iade edilmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanunu�nun 32�inci maddesinin verdiği yetkiye istinaden Maliye Bakanlığınca yayımlanan 84 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile KDV iade taleplerinin değerlendirilmesi ve sonuçlandırılmasına ilişkin esaslar açıklanmış olup, mahsup yoluyla iade talepleri ve 4.000.-YTL�yi aşmayan nakden iade taleplerinin genel olarak inceleme raporu ve teminat aranmadan yerine getirileceği hususlarında açıklamalar yapılmıştır.

Her ne kadar anılan tebliğde mahsuben iadenin ve belli bir limite kadar nakden iadenin teminatsız ve inceleme raporsuz olarak yapılacağı belirtilmiş ise de, bu şekilde 12 dönem katma değer vergisi iadesinden yararlanan mükellefler 1999/2 Sıra Numaralı �Vergi Denetimi ve Koordinasyonu İç Genelgesi� ndeki açıklamalar çerçevesinde söz konusu dönemlerden herhangi biri için incelemeye sevk edilmektedir.

12 dönem tamamlanmadan Yeminli Mali Müşavir Tasdik Raporu veya Maliye Bakanlığı merkez ve taşra denetim elemanlarınca herhangi bir vergilendirme dönemi için olumlu iade raporu düzenlenmiş olması halinde 12 dönemlik periyot, bu dönemden sonra yeniden başlatılmaktadır

1999/2 Sıra No.lu Vergi Denetimi ve Koordinasyonu İç Genelgesi�nde;

�Teminat ve incelemeyi gerektirmeyen nakten veya mahsuben katma değer vergisi iade talepleri ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür.

1- 12 dönem teminatsız ve incelemesiz nakden veya mahsuben katma değer vergisi iadesinden faydalanan mükelleflerde, söz konusu 12 dönemden ilgili Bölge müdürlüklerince, Bölge müdürlüğünün bulunmadığı illerde defterdarlıkça belirlenecek yalnızca 1 dönem incelemeye tabi tutulacaktır.

2- 12 dönem tamamlanmadan Yeminli Mali Müşavir Tasdik Raporu veya Bakanlığımız merkez ve taşra denetim elemanlarınca herhangi bir vergilendirme dönemi için olumlu iade raporu düzenlenmiş olması halinde 12 dönemlik periyot, bu dönemden sonra yeniden başlatılacaktır.

Öte yandan, gerek görülen durumlarda 12 dönemlik periyot beklenilmeden iade talepleri, yapılacak tespit veya geçerli bir gerekçe ile birlikte incelemeye sevkedilebilecektir.

3- Tam tasdik sözleşmesi imzalamayan mükellefler ile merkezi denetim elemanı inceleme limitlerinin altında kalan inceleme talepleri vergi denetmenlerince, belirlenen limitin üzerindeki incelemeler ise merkezi denetim elemanlarınca yapılacaktır.

4- Yeni uygulamanın yürürlüğe girdiği tarihte, eski düzenlemeye göre başlatılmış olan incelemelerden, denetim elemanının tamamlanmasında fayda görüldüğü incelemeler sonuçlandırılacaktır.

5- Henüz başlanılmamış bulunan incelemeler için bu genelge hükümleri uygulanacaktır.

6- Katma değer vergisi iade işlemlerinde nakten iadelere ilişkin inceleme talepleri için hadler belirlenmiş olup mahsup taleplerinin incelenmesi için herhangi bir had belirlenmemiştir.

Mükelleflerin katma değer vergisi alacağının mahsuben iadesini ve mahsuptan sonra kalan kısmın kendilerine nakden ödenmesini istemeleri mümkündür. Bu durumda nakten talep edilen tutar Bakanlığımızca belirlenen hadleri aşmadıkça, talep incelemeye sevk edilmeyecektir.� denilmektedir.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 6 Seri No.lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği�nde;

� .............. Mükelleflerin iade talepleri ve buna ilişkin Yeminli Mali Müşavir Tasdik Raporları, aynı dönem hesapları incelemeye sevk edilmediği veya incelemeye sevk edildiği halde inceleme elemanınca incelemeye başlanılmadığı sürece kabul edilecektir.� denilmektedir.

Buna göre, teminat ve inceleme gerektirmeyen iade veya mahsup işlemlerinde mükellefin incelemeye sevk edilen ilgili dönem hesapları, inceleme elemanınca incelemeye başlanılmamış ise veya incelenmeye başlanılmış olmakla beraber inceleme elemanınca incelenmesine gerek görülmemesi halinde YMM tarafından ibraz olunan Tasdik Raporuna göre işlem yapılması mümkün bulunmaktadır. Diğer taraftan, bu şekilde YMM raporu verilmesi halinde 12 dönemlik periyot bu dönemden sonra başlamaktadır.

yapmış olduğumuz açıklamalar 24.08.2009 tarih ve 2009/2 Sıra No.lu �Vergi Denetimi ve Koordinasyonu İç Genelgesi� ile 99/2 Sıra No.lu Vergi Denetimi ve Koordinasyonu İç Genelgesi yürürlükten kaldırılmış olduğundan uygulanabilirliğini yitirmiştir. Bu genelge ile 24.08.2009 tarihinden itibaren 12 dönem mahsuben KDV iadesinden yararlanan mükelleflerin bir dönem için vergi incelemesi zorunluluğunun ortadan kalktığı kanısındayız.

Bu noktada Gelir İdaresi Başkanlığının İç Genelge ile teşkilatına yapmış olduğu uygulama esaslarının kamuoyu ile paylaşması ve henüz incelemeye başlanmamış dönemler veya incelemesi devam eden KDV dönemleri için yapılacak işlemler vb. bazı hususların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

alıntı

http://www.alomaliye.com/2009/levent_gencyurek_mahsup.htm

20 Ağustos 2009 Perşembe

SADECE ADALET İSTİYORUZ

Biz Vergi Denetmenleri olarak,
Maliye Bakanlığının ve Gelir İdaresi Başkanlığının personeli olmaktan her zaman onur ve şeref duyduk.
Diğer denetim birimlerine göre sahip olduğumuz haklar düşük ve hatta olmamasına karşın, ülkemizin her yerinde görevimizi en iyi şekilde yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.

Elbette ait olduğumuz kurumu ülkemizin her yerinde en güzel şekilde temsil ettik, bundan sonra da edeceğiz. Ancak aradaki sevgi, saygı var olan sorunların, hatalı uygulamaların mevcudiyetini ortadan kaldırmamaktadır. Personeli ile hemen her konuda sorun yaşayan bir kurumun genel olarak başarılı olma şansı yoktur.

Bazı grupların kurumu sadece kendilerine ait görmesi sorunun ana nedenini teşkil etmektedir.
Bu durum, idare-personel ilişkilerine açık bir şekilde huzursuzluk olarak yansımaktadır. (Bulunduğu makamda, hiçbir grubun çıkarını düşünmeden, layıkıyla görevini yapanları tenzih ediyoruz.)
Vergi Denetmenleri, Gelir İdaresinin temel değerlerinin (Güvenilirlik, Adalet, Tarafsızlık, Etkinlik, Saydamlık, Sorumluluk Bilinci, Çözüm Odaklılık, Yetkinlik, Sürekli Gelişim, Katılımcılık) öncelikle personele uygulanmasını istemektedirler. Bu ortamda; yeterli geliri adaletli toplayabilecek ve mükellefe daha kaliteli hizmet sunabilecektir. Başka türlü nasıl "örnek bir idare" olunabilir ki!

Doğrusu yıllardır var olan sorunlara duyarsız kalınacağı yerde, çağdaş yönetim teknikleri kullanılarak, muhatapların görüşü, katkıları ve önerileri dikkate alınarak, kollektif çözüm yolları bulunabilir, huzursuzluk ortadan kaldırılırdı. Böylece, kamuoyuna yansıyacak sorun/sorunlar kalmazdı. Bunun için de öncelikle çağdaş yönetim teknikleri ve toplam kalite yönetimini uygulayamayan, personelle kavgalı bürokrat/bürokratların değiştirilmesi lazım gelmez mi?

Bakınız son günlerde yapılan rotasyon uygulamasına!

Rotasyonun Sorun Haline Getirilmesi:

Yıllardır rotasyon uygulamalarını işin içinden çıkılmaz hale getirenler, önerilere itibar etmeyen idarecilerdir. Bugüne kadar, çağdaş ve gereksinimleri karşılayacak, objektif, uygulanabilir, adil bir yönetmelik hayata geçirilememiştir. Ayrıca, mevcut yönetmelikler de çeşitli ve farklı uygulamalarla hayata geçirilmek suretiyle sorun kangren hale getirilmiştir. Yeri geldiğinde rotasyon silah yerine kullanılmak istenmiştir. Hâlihazırda yapılan tayinlere dayanak teşkil eden yönetmelik, iptal istemiyle yargıya taşınmıştır. Dava halen devam etmektedir. Çağdışı yönetmelik maddelerini ve iptal istemine ilişkin gerekçeleri lütfen inceleyiniz. -tıklayınız- Söz konusu yönetmeliği hazırlayanların niyetini ve hırslarını rahatlıkla görebilirsiniz. Yıllardan beri süren bu sorun, yeni anlayışlarla ve ancak rotasyona muhatap olanlarla birlikte çözülebilir. İşte o zaman, uygulama, fiiliyatta Gelir İdaresi Başkanlığının vizyonuna uygun olacaktır.

Rotasyon Uygulamalarından Bazı Örnekler:

• Anadolu Liselerine tercihler yapıldıktan sonra ve üniversite tercihlerinin son günü (tercihleri değiştirme şansı yoktur) tayinler öğrenilmiş olup, aynı gün tebliğ edilmiştir. Ailevi durumlar gözetilmeden yapıldığından, insani ve vicdani yönü yoktur.

• Antalya ilinde görev yapmış ve emekliye ayrılmış bir meslektaşımızın ataması Kahramanmaraş'a yapılmıştır. TAM BİR SKANDAL.

• Daha önceki tayinlere hukuki haklarını kullanarak dava açıp kazanan ve görev yerlerine dönen Vergi Denetmenleri (halen hukuki süreç devam ederken) tekrar rotasyona tabi tutulmuşlardır. Esasen bu durum, "Yargı kararlarını etkisiz hale getirme" işlemidir. Bu durum, işlemi yapanlar hakkında, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunma hakkı doğurur. Ayrıca, işlemi yapanlar hakkında tazminat davası açılabilir.

• Bürodaki iş yükü, iş devirleri ve yarım kalan işler düşünülmediğinden, tüm Vergi Denetmenleri Büroları çökmüştür. Örneğin; Ankara ilinden 104 Vergi Denetmeninin tayini çıkarak başka illere giderken, Ankara iline tayini çıkan Vergi Denetmeni sayısı sadece 30'dur. Bunun da üçü yardımcı olup, ikisi ise iç denetçilik kursuna katılacaktır. Bu durumda devredilmesi gereken iş sayısı hesap edilmemiştir. Zamanaşımı kapsamındaki işler ve kalan süre dikkate alındığında tam bir kaos yaşanmaktadır. Tüm bürolarda yaşanan gelişmeler, moral ve motivasyonu olumsuz etkilediği gibi, yapılan incelemeleri neredeyse durdurmuştur. Yazılan rapor sayıları düşmüş olup, her geçen gün hazine kayba uğramaktadır. Bu durum tayinlerin hesapsız yapıldığını açıkça göstermektedir.

• Daha önceki rotasyon uygulamaları sonucu açılan davalarda yargı kararlarının gerekçeleri dikkate alınmaksızın, geniş kapsamlı rotasyon uygulaması yapılmıştır. Bu durum, açılan davaların sayısını artırmaktan, boş yere harcırah ödenmesinden, maliyet ve işgücü kaybından başka bir şey getirmeyecektir. Ayrıca, rotasyonun adil uygulanmadığı tüm Vergi Denetmenlerince bilinmektedir.

• Bugüne kadar namusu ve şerefi ile devletine, milletine hizmet etmiş, 25 yıl ve üzeri görev yapmış birçok Vergi Denetmeni görev yaptığı yıl, kıdem, yaş ve talepleri gözetilmeden rotasyona tabi tutulmuştur.

• Dava konusu yapılan rotasyon yönetmeliğinin 15. maddesinde tebliğ süresi 5 gün ile sınırlandırılarak, idare ve Vergi Denetmenleri karşı karşıya getirilmiştir.

• Sorununu anlatmak isteyen Vergi Denetmenleri, maalesef Gelir İdaresi Başkanlığının kapısından içeri girememiştir. Vergi inceleme elemanının geçemediği kapıdan, mükellefler nasıl geçecektir!

• Böyle bir ortamın yaşandığı yerde Vergi Denetmen Yardımcılarını tutabilir misiniz? Acaba böyle bir kaygı taşınıyor mu? Temel eğitim kursunda (hızlandırılmış kurs) "Revizyon" dersini Gelir, Kurum ve VUK'dan önce gören başka vergi denetim birimi var mı? Gerçekten iyi eğitilmesi isteniyor mu?

Rotasyon uygulamalarına ilişkin daha birçok örnek gösterilebilinir.

Rotasyona Tabi Tutulan Vergi Denetmeni Sayısı:

Gelir İdaresi Başkanlığından 17.08.2009 tarihinde yapılan açıklamada; 2009 yılında tayini çıkan Vergi Denetmenlerinin sayısını 479 olarak verilmiştir. Ancak, daha önce tayini çıkıp da 2 yıl bekletilen ve şimdi tebliğ edilenlerin sayısını vermemiştir.

"Bir İlde Uzun Süre Kalınmasıyla Doğacak Baskıları Azaltmak İddiası":

Gelir İdaresi Başkanlığından 17 Ağustos 2009'da yapılan açıklamada, rotasyonun amacı "vergi denetim elemanının üzerine bir ilde uzun süre kalmasıyla doğacak baskıları azaltmak" olduğu belirtilmiştir. Eğer gerçek bu ise, o takdirde Ankara, İstanbul, İzmir'de görev yapan ve inceleme yetkisini biz Vergi Denetmenleri gibi aynı kanun maddesinden alan Maliye Müfettişlerinin, Hesap Uzmanlarının ve Gelirler Kontrolörlerinin de rotasyona tabi tutulması gerekmektedir. Kaldı ki, rotasyona tabi tutulan Vergi Denetmenlerinin büyük bir kısmı bu üç ilde görev yapmaktadır.

Neticede, Vergi Denetmenleri Derneği olarak amacımız, haklarımızı korumak ve yıllardır kangren haline gelmiş sorunların çözülmesini istemektir. Dolayısıyla Gelir İdaresi Başkanlığı insan kaynakları yönetiminin yeniden ele alınması gerekmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Vergi Denetmenleri Derneği



10 Mart 2009 Salı

vergi denetmeni.blogcu

Bürokraside iki atama iki mesaj

Verginin patronluğuna bir “Maliye müfettişi”nin getirilmesi kritik mesaj taşıyor.Bürokrasinin merkezi Ankara dün, biri Maliye Bakanlığı diğeri Sanayi Bakanlığı’nda iki kritik atamaya sahne oldu. Bu atamaları kritik kılan, makamların yüksekliği değil, atanan isimlerin taşıdığı özel mesajlardı. Maliye’de gelenektir, atamalarda hesap uzmanlarıyla maliye müfettişleri arasında denge gözetilir. Örneğin müsteşar müfettişse, Gelir İdaresi Başkanı (GİB) hesap uzmanı olur. Ancak son dönemde bu gelenek uygulanmıyor. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Müsteşar Hasan Basri Aktan ve iki eski GİB Başkanı Osman Arıoğlu ve Mehmet Akif Ulusoy hesap uzmanı. Bu tercih Maliye’yi müşteriye, yani özel sektöre yakınlaştırmayı amaçlayan Bakan Unakıtan’a ait.

“ÜSTAT”I BİTİREN ATAMA

GİB Başkanı Ulusoy, önceki akşam jet hızıyla görevden alınıp KKTC Maliye müşavirliğine gönderildi. KKTC, dil bilmeyen üst düzey yöneticiler için “dış atama” yeridir. Yeni tercihe göre, Ulusoy’dan boşalan makama başka bir hesap uzmanının atanması beklenirdi. Ancak, tercih değişti, başkanlığa bir “müfettiş” olan, başkan yardımcısı Mehmet Kilci getirildi. Maliye bürokrasisi, Unakıtan’ın ABD’de olduğu bir dönemde yapılan bu atamadan şu mesajı çıkardı:

“Ulusoy’un görevden alınmasına yol açan, Doğan Yayın Holding Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile yapılan telefon görüşmesiydi. Ulusoy, “vergi pazarlığı” olarak yansıyan bu görüşmede, kendisinden daha kıdemli olan hesap uzmanı Soner Gedik’e mesleki saygı gereği “üstat” diye hitap etmişti. Özel sektör temsilcisinin devleti temsil eden bürokrata “kıdem basması” ancak “müfettiş” atamasıyla önlenebilirdi. Çünkü hiçbir müfettiş, hesap uzmanına “üstat” demez. Özel sektörün mali temsilcileri hesap uzmanı olduğuna göre; patron koltuğunda müfettişin oturduğu kurumda artık “üstat” hitabı da özel sektörle pazarlık da bitmiş demektir.”

BİR ELİNDE ÇİÇEK

Dün, atama sonrası görüştüğümüz Ulusoy’un şu sözleri de çok önemli: “İdare olarak mükellefle küsemezsiniz. Görüşürsünüz. Görüşürken de bir elinizde sopa, diğer elinizde çiçek olur. Hangisi işe yarıyorsa o elinizi mükellefe uzatırsınız. Benim yaptığım da budur.”

BAKAN KENDİ MÜSTEŞARINI ATADI

Dün, bir atama da Sanayi Bakanlığı Müsteşarlığı’na yapıldı. Giden isim Yusuf Balcı, gelen ise İhracat Genel Müdürü Ali Boğa’ydı. Balcı’nın Bakan Zafer Çağlayan’a rağmen müsteşarlığa atandığı, dolayısıyla bakanla müsteşarın birlikte çalışamadığı iddia ediliyordu. Boğa ise Çağlayan’ın ASO başkanlığı döneminden bu yana tanıdığı ve bakanlıkta görmek istediği bir isim. Boğa’nın gelmesiyle Çağlayan’ın uzun bir aradan sonra nihayet kendi müsteşarına kavuştuğu ifade ediliyor.

Erdoğan Süzer/ ANKARA


Tarih: , 5/3/2009
Yorum (0) | Yorum yaz | Bağlantı

ULUSOY HAKSIZ YERE GİTTİ YAPTIĞI OLAĞAN ŞEYLERDİ

Ulusoy kendini nasıl savundu?


Gedik ile yaptığı 'Çerez' parası görüşmeleri üzerine görevden alınan Ulusoy, konuştu..
05 Mart 2009 Perşembe 08:24

Neşe Karanfil'in haberi

Unakıtan'ın bilgisi dahilinde Doğan Yayın Holding Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile yaptığı cep telefonu görüşmesi yasadışı olarak dinlenip yayınlanan Ulusoy dün görevinden alındı.

Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy dün görevinden alınarak Lefkoşe Büyükelçiliği Maliye Müşavirliği'ne atandı. Ancak Ulusoy'un birkaç gün içinde emekliye ayrılıp ayrılmayacağı konusunda karar vereceği ifade ediliyor. Ulusoy'un ayrılmasıyla boşalan Gelir İdaresi Başkanlığına ise İdare'de Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan Mehmet Kilci'nin ataması yapıldı. Kayserili olan Kilci, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci'nin kardeşi.

Unakıtan beklenmedi

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın bilgisi dahilinde Doğan Yayın Holding Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile yaptığı cep telefonu görüşmesi yasadışı olarak dinlenen ve internette yayınlanan Ulusoy'un salı günü akşam görevden alındığı kulislerde yayıldı. Bir başka göreve atandığına ilişkin karar ise Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanırken ortak kararnamede halen tedavi için ABD'de olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın imzası yok.

Kararda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile Maliye Bakanı'na vekalet eden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in imzası var. Kararname 3 mart tarihli olmasına rağmen, Unakıtan'ın bugün (perşembe) İstanbul'a ulaşmış olması bekleniyor. Yani Unakıtan'ın birkaç gün içinde Türkiye'ye geleceği bilindiği halde, görevden alma için Unakıtan'ın dönüşü beklenmedi.

Vergiden anlayan konuşmayı anlar
Ulusoy, Referans'a yaptığı açıklamada, "Benim içim rahat" dedi. Salı günü akşam kararı öğrendikten sonra memleketi Kütahya'ya giden Ulusoy, burada birkaç gün dinleneceğini söyledi. Daha sonra da ailesinin yanına İstanbul'a gidecek olan Ulusoy, emekli olma konusunu birkaç gün düşüneceğini ve kararını vereceğini ifade etti. Maliye Bakanı Unakıtan ile telefonda görüştüğünü anlatan Ulusoy, vergiden anlayan birisinin kasette yer alan ifadeleri de rahatlıkla anlayacağını, yanlış yorum yapamayacağını kaydetti. Kasette yer alan ifadelerin uzlaşmaya tabi olan 30 milyon TL'lik bir ceza için söz konusu olduğunu, bu tür konuşmaları binlerce mükellefle yaptıklarını söyledi. 'Çekirdek parası' yorumu için ise Ulusoy, zaten uzlaşıldığında 'cezaya göre' çekirdek parasına ineceği yorumunu yaptı.

Ulusoy'un çevresine ise dert yandığı öğrenildi. Ulusoy'un yakın çevresine, telefon konuşmasının dinlendiğini, kaydedildiğini, bir takım bölümlerin kesildiğini anlattığı, bu kesilmelerle ifadelerin değiştirilmeye çalışıldığını ve uygun zamanda da servis edildiğinden bahsettiği söyleniyor.

Yeni başkan Kayserili

Metin Kilci, Gelir İdaresi Başkanlığı kurulduğu günden bu yana üçüncü başkan olacak.
İlk başkan Osman Arıoğlu'nun emekli olmasının ardından Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı yapan Mehmet Kilci'nin adı başkanlık için geçmişti. O dönemde Mehmet Kilci'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından istendiği kulislerde dolaşmıştı. Çünkü Kilci Ailesi Kayserili. Ancak Mehmet Kilci'nin maliye müfettişi, Maliye Bakanı Unakıtan'ın hesap uzmanı olması nedeniyle Kilci'nin tercih edilmeyeceği konuşulmuştu.

ESKİ GİB BAŞKANINA GÖRE ALINMA ŞEKLİ ŞIK DEĞİL

GİB'in ilk başkanı olan Osman Arıoğlu, Ulusoy'un görevden alınma şeklinin 'şık' olmadığını söyledi. Bürokratların görevden alınabileceğini dile getiren Arıoğlu, ancak görevden alınma biçimini "Böyle olmaması gerekirdi" diye yorumladı. Kasette dikkat çekilebilecek tek noktanın diğer denetimlere yönelik ifadeler olabileceğini söyleyen Arıoğlu, bu ifadenin de normal olduğunu, çünkü vergi denetimlerinin amacının 'işletmeyi öldürmemek' olduğunu dile getirdi.

Referans


Tarih: , 5/3/2009
Yorum (0) | Yorum yaz | Bağlantı

Ulusoy: Görüşmeyi üstad yaklaşımı içinde değerlendirin

Ulusoy: Konuşma doğru konumuz farklı

MALİYE Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy, internet sitelerinde yayınlanan Doğan Yayın Holding Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile yaptığı telefon görüşmesini star’a değerlendirdi.

‘Görüşme doğrudur’ diyen Ulusoy, görüşmenin yaklaşık 1 ay önce telefonla gerçekleştiğini ve görüşmede geçen vergi dosyasının ise son kesilen yaklaşık 1 milyar TL’lik dosya olmadığını söyledi. Ulusoy ‘Gruba 25-30 milyon TL’lik vergi kesilmişti. Grup söz konusu vergiyi de İMKB’ye bildirdi. 800 milyon TL’lik vergi dikkate alındığında gerçekten de çekirdek parasıdır. Ayrıca grup için 25-30 milyon TL’lik vergi, çerez parasıdır’ dedi.

ULUSOY, Soner Gedik olan yaptığı telefon görüşmesindeki üslubun da ‘üstad’ yaklaşımı içinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Maliyeciler arasında herkesin kendisinden kıdemli olan kişilere ‘üstat’ diye hitap ettiğini hatırlatan Ulusoy, Gedik ile yaptığı görüşmede de belirli bir saygı çerçevesinde hareket ettiği için bu ifadeyi kullandığını söyledi.

Ulusoy, telefonların dinlenmesi konusunda yapacağı hiçbir şey olmadığını belirterek, ‘Verilemeyecek hesabım yok. Kim dinlerse dinlesin, telefonla konuşmayacak mıyım’ dedi. Doğan Grubu şirketlerine son kesilen yaklaşık 1 milyar TL’lik ceza ile bağlantı kurulmak istendiğine dikkati çekerek ‘bunun doğru olmadığını’ vurgulayan Ulusoy, 1 milyar TL’lik vergi konusunda grup temsilcileri ile hiçbir görüşmesinin olmadığını söyledi.

HÜSEYİN ÖZAY


Doğan Yayın Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile Gelir İdaresi Başkanı M. Akif Ulusoy arasındaki konuşma internete düştü. Ulusoy, konuşmayı doğrularken, son vergi cezasını değil, küçük rakamlı başka bir vergi konusunu konuştuklarını söyledi.

DOĞAN Yayın Holding’e kesilen 914.8 milyon liralık vergi cezasının öncesinde yapıldığı anlaşılan konuşmalar internet sitelerinde yayınlandı. 6 dakikalık konuşmada Doğan Grubu ve Maliye çevrelerini sarsacak ifadeler var.

Akif Ulusoy: Sizinkiler (Doğan Grubu’ndan elemanlar) Bülent’le konuşmuşlar.

Soner Gedik: Evet.

Ulusoy: Bülent’le ben de konuştum. Eleştiri konularından bazılarında haklılık paylarından bahsediyor... Şu an itibariyle doğrudan doğruya müdahale edecek bir durum yok gibi. Biraz pazarlayacağız, uzlaşmada birşeyler konuşacaz ya.

Gedik: Oraya yazarlar, o ne istiyorsa yazsın diyorsun. Bülent de onu diyor anladığım kadarıyla.

Ulusoy: Bülent’in görüşlerine itibar ederim ben. O üç tane ana konudan biri konusunda, bayağı yüksekçe, oradan tereddüdü vardı. O yüksek olan tutar konusunda da ben de olsam yazarım ama gene de yazılanı görmek lazım. Ben şunu yapacağım üstad, raporu işleme konulmadan önce Bülent’e okutturacağım...

Gedik: İşleme konmadan bir okusun ya. Objektif bakınca kimseye böyle bir rapor yazılmıyormuş. Bu bir iddia olabilir ama böyle bakınca da maliyenin iddia etmediği bir hususu zorlama yazılıyor gibi geliyor bize. Ama işleme konmadan el atabilirsen yani şu konu üzerinden ilgini kaybetmezsen memnun olurum.

Ulusoy: Yok merak etmeyin o şekilde talimat verdim.

AYDIN BEY HEPİMİZİ KOVAR

Gedik: Bazı duyumlarımıza göre dedim, bir ihbar olduğunu biliyoruz dedim. İhbar káğıtla ilgiliymiş, 2-3 tane konu varmış dedim sonra. Fakat bildiğim kadarıyla o konularda da bir şey çıkmamış dedim. Şimdi baktıkları şeylerde çok zorlama geliyor dedim. Bu bütün şirketlerin bütün 5 yıllarından, hani böyle linç politikası gibi dedim. Aydın Bey en sonunda 8 tane hesap uzmanı, 8 tane mali müşaviri, hepimizi işten atacak dedim.

Ulusoy: Bu iyi zemine gelmiş. Fazla yıllara genişletmeden hadi 2003’ü incelediniz 2004’ü de bitirin geri kalanına da artık burnunuzu sokmayın noktasına getirmek lazım. En hesaplısı rakamsal boyutları da otururuz bir uzlaşmayla neticeye varırız.

Gedik: Bundan sonrası yazılmasın bari. Yazılacağını yazmış o rakamlar da büyük.

Ulusoy: Yok be üstad o kadar yüksek değil çekirdek parasına dişe diş mücadele ederiz. Yani dişe dişten kastım yanlış anlaşılmasın konular itibariyle ayırttırdım arkadaşlara detayını bizim haklılık payımız çok yüksek bir şeylerde uzlaşılır.

Gedik: Ama zorlayınca her yerden bir şey bulunur, yani bugüne kadar olan oldu deyip bundan sonrasına da makul bir şeyler yapacak da tamam senin de dediğin gibi bizim istediğimiz de öyle olan oldu, artık bundan sonrasına makul bir şey yapalım diyelim. Bundan sonrasında fazla bir şey yapmasınlar bu tarihe kadar yazdıklarında da uzlaşalım bir şeyler yapalım.

MAKUL NOKTAYA ÇEKİYORUZ

Ulusoy: Öncesinde ve sonrasında ayrı ayrı beraber olsak iyi olacak üstat. Konular itibariyle tam not almış şu şöyle durumda şu söyle diyecek değilim.

Gedik: Ya bunları bari öbür raporlarda yazılmasın ya.

Ulusoy: Onu temin etmeye çalışıyorum söyledim arkadaşlara üstat.

Gedik: Onun öbürküleri de uzlaşma diyorsa da yapılacak bir şey yok.

Ulusoy: Çok bastırdığınızda da başka türlü sıkıntılar çıkıyor ya onlarla, fazla karışıp kurcalamayın artık da.

Gedik: Evet işte buralarda rakam da yüksek şey de yüksek hep stresler artıyor.

Ulusoy: Yok arkadaşlar bayağı bir sonraki yıllarla ilgili olarak bayağı makuliyet çizgisine gelme noktasına büyük adımlar attılar dedim tabiri caizse.

Gedik: Bundan sonra gelecekler daha makul diye düşüneceğiz.

Ulusoy: Ben o söylediğiniz şeyi temin etmeye çalışıyorum üstat.

Star Gazetesi


Tarih: , 25/2/2009
Yorum (0) | Yorum yaz | Bağlantı

Doğan grubu yöneticisi ile Gelir İdaresi Başkanı arasında ses kaydı iddiası

Doğan grubu yöneticisi ile Gelir İdaresi Başkanı arasında ses kaydı iddiası
Doğan Yayın Holding Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy'un "vergi cezası" üzerine yaptıkları sohbetin ortam dinlemesi internete düştü.

İkilinin Doğan Grubu'na kesilen cezanın miktarını düşük bir rakama indirmek için karşılıklı olarak anlaştıklarını ortaya çıkartan ses kaydı sonsayfa.com'da yayınlandı.

Ulusoy, kendi personeline baskı yapacağını, denetlemenin 2003 ve 2004 yılı dışında taşmamasını sağlayacağını ve en önemlisi ise "uzlaşmada" rakamı "çekirdek parası"na indireceğini söylüyor.

Soner Gedik ise, Ulusoy'a "bugüne kadar olan oldu" deyip, bundan sonrası için "makul bir rakam çıkartılmasını, devamının getirilmemesini" söylüyor. Ulusoy, bir amiriyle konuşur gibi Soner Gedik'e "merak etmeyin onu temin etmeye çalışıyorum, uzlaşmada halledeceğiz" diyor.

Ulusoy&Gedik ikilisinin devletin 1 Milyar TL'lik vergi alacağının indirilmesiyle ilgili konuşmaları yaklaşık 6 dakika sürüyor...

Kaynak: Sonsayfa.com

soner gedik
Details
Comments

6 Şubat 2009 Cuma

vergi denetmenlerine rotasyon geliyor

vergi denetmenlerine rotasyon geliyor

Vergi kanunlarında değişikliği öngören yasa tasarısı

Bakanlar Kurulunda kabul edilen Gelir Vergisi Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısıyla, kablolu ve kablosuz internet servis sağlayıcılığı hizmeti vergisinin yüzde 15'den yüzde 5'e indirilmesi öngörüldü.

<_script> MNetBanner("cumhuriyet_anasayfa_468x60"); <_script>

AA

Ankara- Gelir Vergisi Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısına göre, her nevi telekomünikasyon işletmeciliği kapmasındaki (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri (vergi oranı yüzde 25), radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetler (vergi oranı yüzde 15) ile kablolu ve kablosuz internet servis sağlayıcılığı hizmeti kapsamına girmeyen, diğer telekomünikasyon hizmetlerinden alınacak vergi oranını ise yüzde 15 olarak belirlendi.

Söz konusu hizmetlerin birlikte veya birbiriyle bağlantılı olarak verilmesi halinde ise, her hizmet tabi olduğu oran üzerinden vergilendirilecek. Bakanlar Kurulu, yüzde 25 oranını yüzde 10'a, yüzde 15 oranlarını ayrı ayrı veya birlikte yüzde 5'e, yüzde 5 oranını ise sıfıra kadar indirmeye ve bu oranları kanuni oranlarına kadar artırmaya yetkili kılındı.

Tasarıda yer alan bir başka değişikliğe göre de emeklilik yatırım fonlarının, menkul kıymet fonlarının ve menkul kıymet yatırım ortaklıklarının sermaye piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf tutulacak.

Taşıtlara vergi affı
Konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri istisna kapsamından çıkarıldı
İstisna uygulanacak yakıt miktarı

Telsiz telefon vergileri
Asgari geçim indirimi
Her türlü bilgi ve belge verilecek

Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen Gelir Vergisi Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısına göre, Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda yer alan ve 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanması öngörülen Gelir Vergisi stopajı, sigorta primi işveren payları ve enerji desteği ile ilgili teşvik uygulamaları, 31 Aralık 2009 tarihine kadar sürecek.

Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda yapılan değişiklikle, Başbakanlık teşkilatının görevleri arasına ''ekonomi ile ilgili politikaların, ekonomik plan ve programların, karar ve uygulama süreçlerinin tespitinde ve uygulamasında koordinasyon sağlamak'' eklendi.
Başbakanlık Teşkilatının ana hizmet birimleri arasına ''Ekonomik ve Mali İşler Genel Müdürlüğü'' eklendi.

Harçlar

Şans oyunları
Tasarının Kuyruk maddesine eklenen
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu'nda yapılan düzenlemeye göre, Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı'nın görevleri arasına, ''Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamındaki kamu idarelerine verilmesi gereken her türlü beyanname, bildirge ve benzeri belgeleri, bu idarelerin mevzuatı gereğince elektronik ortamda bunlar adına almak'' dahil edildi.

Vergi Dairesi Başkanlığı'nı görevleri sıralanırken de ilgili işlemlerden dolayı idari yargı mercileri nezdinde yaratılan ihtilaflarla ilgili, bu merciler nezdinde talep ve savunmalarda bulunmak yer aldı.

Denetim elemanı ve uzman personel çalıştırılmasıyla ilgili maddede yapılan düzenlemeyle ''yapılacak yeterlilik sınavında başarılı olanlar vergi denetmenliğine atanırlar'' ifadesi, ''yeterlilik sınavında başarılı olanlar vergi denetmenliğine, başarılı olmayanlar ise derecelerine uygun memur kadrosuna atanacak'' şeklinde değiştirildi.
Maddede yapılan düzenlemeye göre, gelir uzmanları, özel yarışma sınavı sonucuna göre mesleğe gelir uzman yardımcısı olarak alınacak. Bunlar en az 3 yıl çalışmak ve olumlu sicil almak kaydıyla yeterlilik sınavına girmeye hak kazanacak. Yapılacak yeterlilik sınavında başarılı olanlar gelir uzmanlığına, başarılı olmayanlar ise derecelerine uygun memur kadrosun atanacak. Gelir uzmanlığında en az 7 yıl fiili hizmeti bulunan ve bu sürede olumsuz sicil almamış olan gelir uzmanlarından meslekleriyle ilgili alanlarda tezli yüksek lisans veya doktora yapanlar ya da Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından en az C düzeyinde belge ibraz edenler, yapılacak sözlü sınavda başarılı olmak şartıyla devlet gelir uzmanlığına atanacaklar. Bunların mesleğe alınmaları yetiştirilmeleri ve yeterlilikleri ile çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenecek.
Gelir idaresi grup müdürü, vergi dairesi müdürü, müdür, vergi dairesi müdür yardımcısı ve müdür yardımcısı kadrolarına atanacakların, yapılacak yazılı ve sözlü sınavlardan ayrı ayrı 100 tam puan üzerinden en az 70 puan almaları gerekecek. Şu kadar ki, Devlet gelir uzmanlığı unvanına atandıktan sonra bu unvanda 5 yıl hizmeti bulunanlar sınava tabi tutulmadan müdür olarak atanabilecek.

Vergi dairesi müdürleri, müdürler ve bunların yardımcıları ile vergi denetmenleri yer değiştirme suretiyle atamaya tabi olacak, buna ilişkin usul ve esaslarda yönetmelikle düzenlenecek.

Geçici maddeyle yürürlük tarihinden önce yeterlilik sınavına giren vergi denetmen yardımcılarından yapılan bu sınavlarda başarılı olamayan ve halen Başkanlık kadrolarında görev yapanlar, yürürlük tarihinden itibaren 6 aydan az olmamak üzere Başkanlık tarafından belirlenecek tarihte bir defaya mahsus olmak üzere düzenlenecek yeterlilik sınavına çağrılacak. Yapılan yeterlilik sınavına girenlerden başarılı olanlar vergi denetmenliğine, başarılı olamayanlar ise derecelerine uygun memur kadrosuna atanacaklar.