2 Aralık 2014 Salı

Maliye sınavında paralel oyun

2014-11-22 14:15:00
(NASIL HAZIRLANDI? = 5 bin müfettişle ilgili mavi, yeşil ve kırmızı listelerin hazırlanmasına yönelik çalışmalar VDK Başkanı Adnan Ertürk ile Maliye Müsteşarı Naci Ağbal'ın kontrolünde gerçekleşti. Milli Gençlik Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti'nden referans getiren adayların listesi, hesap uzmanı Ö.F.Ö. tarafından hazırlandı. Listenin Süleymancılar ayağını O.Ö. isimli bürokrat, Milli Birlik Vakfı'ndan ve AKP teşkilatlarından gelen listeler ayağını da İ.E.B. isimli üst düzey bürokrat üstlendi. bakınız alıntı:http://www.gercekgundem.com/guncel/27138/ak-mufettisler-lojmanda-secildi)
Paralel Yapı, 'Vergi Müfettiş Yardımcılığı Yeterlilik Sınavı'nda da kirli oyunlarından birini oynadı.
Maliye Bakanlığı'na sızan örgüt elemanları paralel yapı karşıtı adaylara kasten geçersiz not verdi
Kirli şike planı, Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu tarafından 23-26 Haziran 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen Vergi Müfettiş Yardımcılığı Yeterlilik Sınavı'nda devreye sokuldu. Vergi kanunları, teftiş ve soruşturma, muhasebe ve revizyon adında 35 dersi kapsayan, 20 saatlik sürede 4 günde 4 oturum olarak gerçekleştirilen sınava 690 aday girdi. Sonuçları 4 ay sonra açıklanan sınav sonucunda 147 vergi müfettiş yardımcısı adayı elendi.
Elenen vergi müfettiş yardımcılarının, bir bölümü Defterdarlık ya da mal müdürlüklerinde düz memur kadrolarına atanacak. Geçen yıl da 93 aday sınavdan elenmişti. Hem mevki hem de maaş kaybı hususunda yaşanan mağduriyetler sonucunda psikolojik rahatsızlıklar yaşayan adayların olduğu bildirildi.
ÖNCE FİŞLEDİLER 
Daha önce birçok kurumun kendi içinde yaptığı terfi sınavlarında aynı yönteme başvuran Paralel bu sınavda da boş durmadı. Yapı, Sınav komisyon üyelerinin isimlerinin gizli tutulduğu, sınav kâğıtlarının eleme üzerine okunduğu sınavın sonuçlarına direk müdahalede bulundu. Maliye Bakanlığı'ndaki paralel yapılanmanın fişlemeler yaparak kendilerine biat etmeyen vergi müfettiş yardımcılarını fişlediği ve bunları paralelci olarak hedef göstererek sınavdan elediği iddia ediliyor. Paralel yapının sınavı geçmesini istediği adaylara da geçerli not verildi. Denetim yapısını bozmak isteyen ve kurul içinde etkin olan paralel yapılanmanın, devletin yetişmiş işgücünü sırf kendi çıkarları adına heba ettiği kaydediliyor. 20 saatlik sürede 4 günde 4 oturum olarak gerçekleştirilen ve 55 sayfa cevap kâğıdı veren vergi müfettiş yardımcılarının, geçme notunun 50 puan olduğu sınavda 49,50 puan ile bırakılması dikkat çekti. Vergi müfettiş yardımcıları yaşanan mağduriyetlerin telafisi amacıyla sınav kâğıtlarının bağımsız üniversite hocalarından oluşacak komisyon vasıtasıyla yeniden değerlendirilmesini talep ediyor
. Vergi müfettiş yardımcılarının 3 yıllık performansının tamamen yeterlik sınavına göre endekslenmemesi; kamudaki tüm teftiş ve denetim kurullarında uygulandığı üzere yeterlik sınavlarında başarısız olunan derslerden ikinci sınav hakkının verilmesi; başarısız olunması durumunda yetki sınavı ile kazanılmış hak olan Yetkili Vergi Müfettiş Yardımcısı unvanıyla mühür ve yetki ile bakan adına inceleme hakkı verilmesi; yardımcının teftiş ve soruşturma görevine devam etmesi dile getirilen diğer talepler.
4 YILLIK ALIN TERİ VE EMEĞİN HIRSIZLIĞI ANLAMINA GELİYOR
Vergi Müfettişliği süreci şöyle işliyor:
Maliye Bakanlığı bünyesinde bulunan denetim birimleri (Maliye Müfettişleri, Vergi Denetmenleri, Hesap Uzmanları, Gelirler Kontrolörleri) 2011'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel çabaları ve iradesiyle Vergi Denetim Kurulu adı altında birleştirildi. Denetim elemanları Vergi Müfettişi unvanını alarak devrim niteliğinde reformlarla tek vücut haline getirilmişti. Nitekim söz konusu reformlar karşılığını vermiş, 2013'te vergi incelemesi alanında gerek yapılan vergi inceleme sayısı gerekse hesaplanan vergi ve ceza yönünden Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmıştı. Maliye Bakanı tarafından Vergi Denetmenleri A Grubu'nda, Maliye Müfettişleri, Hesap Uzmanları, Gelirler Kontrolörleri B, C, Ç gruplarında görevlendirildi. Prestijli bir kariyer mesleği haline gelen Vergi müfettişliğine giden yol; KPSS, kurum giriş sınavı, temel eğitim, vergi müfettişlerinin yanındaki mesleki refakat süreci, yetki sınavı ve en sonunda yeterlik sınavları ile birlikte dört yılı
aşkın oldukça zorlu bir sürece tekabül etmekte.
alıntı
http://www.sabah.com.tr/gundem/2014/11/22/maliye-sinavinda-paralel-oyun

MEHMET DEMİR GÖREVİNDEN İSTİFA ETTİ


 
IHA
Gaziantep Vergi Müfettişleri Grup Başkanı Mehmet Demir, yürüttüğü görevinden istifa etti.
Gaziantep Vergi Müfettişleri Grup Başkanı Mehmet Demir, yürüttüğü görevden istifa ettiğini basın açıklaması yaparak duyurdu. Mehmet Demir, özel sektörde yeminli mali müşavir ve bağımsız denetçi olarak çalışma kararını aldığını ancakAk Parti Gaziantep İl Başkanlığı tarafından resmi bir davetin olması durumunda 2015 yılı içerisinde yapılacak genel seçimlerde milletvekili olabileceğini kaydetti.
Yaklaşık 10 yıldır Gaziantep’te çalışan Demir, Mükellef Ulus Müdürlüğü, Vergi Uygulama Müdürlüğü, Takdir Komisyonu Başkanlığı, Vergi Denetmenleri Büro Başkanlığı ve Gaziantep Vergi Müfettişleri Grup Başkanlığı görevlerini yürüttü.
Basın toplantısında konuşan Gaziantep Vergi Müfettişleri Grup Başkanı Mehmet Demir, siyasete atılması yönündeki söylentilere açıklık getirdi.
Siyasete girmesi yönünde AK Parti’ye yakın kimselerden talep olduğunu dile getiren Mehmet Demir, “Siyasete atılma yönünde kulislerde epeydir bu konu konuşuluyor. Bana da bu aralar bu konu çok soruldu. Biraz kısmet diyelim bu işe. Şimdilik kısmet diyelim. Eğer tabi ki düşünürsek. Kuvvetle ihtimal eğer olursa tabi AK Parti olur. Gaziantep’te AK Parti olur” ifadelerini kullandı.
‘Neden AK Parti’ sorusuna Demir, şu yanıtı verdi:
“Talep biraz da o cenaha yakın kesimlerden geldiği için. Yani diğer taraflardan belki de talep gelmiş olsaydı belki orayı da değerlendirirdik. Özellikle AK Parti olmasının çok bir şeyi yok. Talep daha çok o cenahtan geldiği için, daha doğrusu o cenaha yakın isimlerden geldiği için.”
Kendisinin AK Parti ile ilgili herhangi bir talebi olmadığını kaydeden Mehmet Demir, ‘Resmi teklif geldi mi’ sorusunu ise şöyle cevapladı:
“Teklif alma şimdi şöyle; burada karar verme mercii, pozisyonundaki insanlardan böyle bir teklif gelmedi. Bunu net bir şekilde söyleyeyim. Ama kulislerde, çeşitli ortamlarda bu konuşuldu, söylendi, edildi. Henüz karar aşamalarına da gelinmedi. Daha epey bir süre var. Kamu görevlileri için de 6 ay önceden işi bırakmak gerekiyor zaten. O yüzden süreç de konjonktür de buna biraz denk geldi.
Bu işlerin uzun süren kulis süreçleri var. Çeşitli yerlerde konuşulur, olgunlaşır. Bu olgunlaşma konusundan sonra bunun adı konulur. Benim zaten böyle bir talebim de olmadı. Bunu da ekstradan vurgulaya vurgulaya söyleyeyim.”
http://www.milliyet.com.tr/mehmet-demir-gorevinden-istifa-etti-gaziantep-yerelhaber-481277/
29
0

29 Nisan 2014 Salı

Gelir İdaresi Başkanı görevden alındı

Maliye Bakanlığı'nda aylar önce başlayan ve birçok üst düzey bürokratın görevden alınmasına neden olan ''paralel operasyon'' zirve yaptı.






Gelir İdaresi Başkanı görevden alındı
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci görevden alındı. Bugüne kadar yapılan "paralel operasyon"da en üst düzey görevden alma da yaşanmış oldu. Cuma itibariyle görevden alındığı kendisine tebliğ edilen Kilci'nin büyük bir şok yaşadığı ve izne çıktığı öğrenildi. Kilci yerine halen Vergi Denetim Kurulu Başkanı Adnan Ertürk'ün atanacağı belirtiliyor. Bakanlık, Hükümete bu kadar yakın ve Gelir İdarisi Başkanlığı'nın tepesindeki bürokratın görevden alınmasıyla büyük bir şok yaşarken, bakanlık koridorlarında Kilci'nin, "Paralel yapıya yakın bir isim olmasa da, kurumunda paralel yapılanmaya izin vermek, gerekli müdahaleyi yapmamak" gerekçesiyle görevden alındığı iddia ediliyor.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Bakanlıkta aylar önce başlayan ve onlarca üst düzey bürokratın görevden alınmasıyla süren tasfiye operasyonuyla ilgili "idari bir karardır" açıklaması yapmıştı.
YERİNE ERTÜRK
Kilci'nin yerine Adnan Ertürk'ün atanacağı belirtilirken, Ertürk halen Vergi Denetim Kurulu Başkanlığını sürdürüyor. Ertürk'ten boşalacak başkanlık görevine ise, kurulda başkan yardımcılığı yapan Hüseyin Karakum'un getirileceği belirtiliyor.
HÜKÜMETE ÇOK YAKINDI
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun olan Kilci, 1990 yılında Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığında Maliye Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başladı 2001 yılında Maliye Başmüfettişliğine atandı. Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Kilci, Bursa Defterdarlığı yaptı. 2006 tarihinde Gelir İdaresi Başkan Yardımcılığına atanan Mehmet Kilci, 2009 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığına atandı. Kilci, halen Enerji Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci'nin de kardeşi. Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci'nin görevden alınmasının ardından gözler kardeşi Müsteşar Kilci'ye çevrilirken, şu anda onunla ilgili bir sıkıntı olmadığı belirtiliyor.


Alıntıhttp://www.memurlar.net/haber/466019/

9 Nisan 2014 Çarşamba

Vergi Denetim Kurulu (VDK ) Devleti Rezil Etti!

VDK Kaynak Holding’e yapmaya çalıştığı baskını yüzüne gözüne bulaştırdı. Komik bir ihbar mektubuyla başlayan bu baskın, VDK çalışanları arasında eğlence konusu oldu.
17 Aralık operasyonundan sonra kendilerini kurtarmak isteyenler devlet otoritesi ve hukuku alt üst edecek kararların altına imza attılar. Hukuk dışı alınan kararlar ve kamuda yapılan görev değişiklikleri sırasında devletin ve hukukun kuralları hiçe sayıldı. Söz konusu olaylardan biri de geçtiğimiz günlerde Maliyenin (s)gözde kurumlarından olan VDK tarafından Cemaate yakın şirketlere baskın yapma girişimi. Girişim dedik çünkü Kaynak Holdinge yapılmaya çalışılan aramalı inceleme Türk filmlerinde bile göremeyeceğiniz türde komik. Başbakan’ın Müsteşar Naci AĞBAL’a verdiği talimat ile hareket eden VDK Başkanı Adnan ERTÜRK ve onun İstanbul’daki zavallı grup başkanı Ersin EKMEKÇİ bu kafa ve bu beceriksiz kadro ile 10 defa dahi baskın yapsaydı bunların hepsi Recep İvedik serisi gibi birbirinden renkli olurdu.
Aylardır ha girdik ha gireceğiz derken seçimlere 3 gün kala gelen bir emir ile VDK, cemaate yakın şirketlere girmek için düğmeye bastı. Öncelikle aramalı inceleme yani baskın için bir ihbar üretilmeliydi. Tamamı bir paragraftan oluşan ve belli ki Adnan ERTÜRK’ün kaleminden çıkan ihbar değerlendirmeye alınıp operasyonun düğmesine basıldı. Bu ihbar ile bu baskın yapılacaksa Türkiye’de bu hukuksuzluktan kurtulabilecek hiçbir masum vatandaş kalmamış demektir. Bu hukuksuzluğun altına imza atan Ersin Başar Ekmekçi iki satır yazı ile mahkeme mahkeme dolaşmaya başladı ve karar alındı. Ancak çalakalem alınan karar bir fecaatti. Baskın yapıp her şeye el koyacam diye ayağa kalkan VDK daha kalkamadan oturmuştu. Arama kararını veren hakim birçok şeyi atlamıştı. Ancak ondan vahimi bu kararı VDK’nın bir kere bile okumadan harekete geçmesiydi.
VDK kararı mahkemeye aldırtırken şirket adreslerini bile doğru yazamadı. Bundan dolayı mahkeme kararı ile şirket adreslerine giden VDK’nın AK Müfettişleri bazı adreslerden geri döndü. Hatta VDK, Kaynak Holdingin binasını bile önceden keşif yapıp tespit edemediği için onlarca AK Müfettiş, polis ve bunların araçları önce yanlış adrese girip oradakileri heyecana sevk edip ancak ikinci defada doğru adresi bulabildiler.
VDK, operasyon öncesi beceriksizliklerini operasyon sırasında da devam ettirdi. Operasyonu koordine İstanbul Organize Vergi Kaçakçılığı İle Mücadele Grup Başkanlığına getirilen Ersin B. Ekmekçi’ydi. VDK’da kendini kurnaz sanan Eren YEŞİLYURT ve Selçuk TAŞKIRAN, Ersin B. Ekmekçi’yi fena gaza getirmişti. Ondan dolayı kendini arka plana çeken bu tilkiler için, mayınlı tarlaya önden sürülecek biri lazımdı.
Arama sırasında saatler geçmiş, haberler istenildiği gibi gündeme düşmüştü. Birileri seviniyordu. Ancak içeride henüz hangi araçlar ve hangi yetkiyle ne yapılacak ve nasıl yapılacak belli değildi. Çünkü mahkeme kararında olmadığından şirketin bilgisayar ve belleklerine el koyamayan müfettişler bilgisayar hard disklerini kopyalamak için gece 1’e kadar görevlendirmenin gelmesini beklediler. Harddiskleri kopyalamaya ise ancak gece 4’de başlayabildiler. Ancak bir sorun daha vardı. Bilgisayarlardaki hard diskleri depolayacak bellekler yoktu. Koskoca Maliye Bakanlığı’nın VDK’sı 2014 yılında, İstanbul’un göbeğinde 10’larca terabyte bilgiyi kopyalamak için baskına üç-beş CD/DVD ile gitmişti. Akşam teknoloji mağazaları kapanmadan bellekler bulundu.
Devletine vergi veren ve bu vergiyi güvendiği kurumlara teslim eden bir mükellefin bakış açısı ile olayı özetleyecek olursak; mahkemeden karar alamayan, alsa bile içeriğinde nelerin olması gerektiğini belirleyemeyen, adreslerini yanlış yazan, bundan dolayı baskın yapamayan, açık adresi bile bulamayıp farklı binalara baskın yapan, baskında görevli uzman kişilerin görevlendirmesini baskından sonra çıkaran, iki satır tutanağı hangi yöntemler ile nasıl yazacağına karar veremeyen, yüzlerce bilgisayarı olan bir binadaki hard diskleri kopyalamaya 3-5 CD ile giden bir devlet kurumu. Sonunda VDK, devletin karizmasını yerle bir ederek rezil etti. Ankara’dan verdiği talimatlar ile işi götüremeyeceğini anlayan ADNAN ERTÜRK bir dahaki operasyonu sanırım bizzat kendisi koordine edecek.
Diğer bir nokta da şu, AKP hükümeti ve başbakan yaklaşık üç aydır her platformda Cemaati bir delil ortaya koymadan suçlamakta hatta ajan ve örgüt ilan etmekteydi. Kamuoyunda artık bu suçlamaların delillerinin ortaya konması yüksek sesle dile getirilmeye başlanınca, çözüm Maliye Bakanlığında ve VDK’da bulundu. VDK’nın yeni misyonu Cemaate yakın firmaların baskı altına alarak ve olağanüstü inceleme teknikleri kullanarak delil üretmek. Tabi burada yandaş ve candaş medya devreye girecek ve pireyi deve yaparak kamuoyunda başından beri yapılagelen algı operasyonunu “cemaat suçlu imajı” ile tamamlayacak.

alıntı
http://www.durustkamu.biz/?p=2008



İhbar mektubu:
kaynakihbar

24 Şubat 2014 Pazartesi

'Ak müfettişler' lojmanda seçildi

  'Ak müfettişler' lojmanda seçildi

Maliye'nin aldığı 5 bin müfettişin yüzde 20'si, AKP yönetiminden gelen 'Mavi Liste'den belirlendi
 
  Taraf - Maliye Bakanlığı'na bağlı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nda yaşanan "renkli fişleme" skandalının perde arkası netleşti. Buna göre, Vergi Denetim Kurulu (VDK) Başkanlığında "mavi listelerin" hazırlanması için üç ayrı başkan yardımcısı görevlendirildi. Söz konusu başkan yardımcılarının elde ettiği bilgiler ise, duyulmaması için bürokratların evlerinde yapılan toplantılarda değerlendirildi. Toplantıların bir kısmı, "maliye lojmanlarında" bir kısmı da bürokratların Çukurambarı semtindeki evlerinde yapıldı. Listelerin hazırlık çalışmaları, Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal'ın koordinatörlüğünde yürütüldü.
Maliye'deki "renkli fişlemenin" perde arkası şöyle:
MAVİ LİSTEKİ MÜFETTİŞLER
AKP ilk olarak, Maliye Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren, hesap uzmanları, maliye müfettişleri ve kontrolörleri Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı çatısı altında topladı. Ardından da, VDK'ya 5 bin müfettiş alma hakkı tanındı. VDK, açtığı üç ayrı sınavla 5 bin yeni müfettiş aldı. Bu müfettişlerin yaklaşık yüzde 20'si ise mavi listlerden gelen isimlerden oluştu. Söz konusu müfetişler kurum içinde, "Ak müfettişler" olarak anılıyor.
NASIL HAZIRLANDI?
5 bin müfettişle ilgili mavi, yeşil ve kırmızı listelerin hazırlanmasına yönelik çalışmalar VDK Başkanı Adnan Ertürk ile Maliye Müsteşarı Naci Ağbal'ın kontrolünde gerçekleşti. Milli Gençlik Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti'nden referans getiren adayların listesi, hesap uzmanı Ö.F.Ö. tarafından hazırlandı. Listenin Süleymancılar ayağını O.Ö. isimli bürokrat, Milli Birlik Vakfı'ndan ve AKP teşkilatlarından gelen listeler ayağını da İ.E.B. isimli üst düzey bürokrat üstlendi.
AKP teşkilatlarından ve vakıflardan gelen bu isimlerin de yer alacağı renkli listeler ise bürokratların evlerinde düzenlenen toplantılarda değerlendirildi. Bu toplantıların büyük kısmı başkan yardımcılarının evlerinde dönüşümlü olarak yapılırken, bir kısmı da Maliye Bakanlığı bürokratlarının ikamet ettiği lojmanlarda gerçekleşti. Bir araya gelen bürokratlar önce yaptıkları çalışmalarda topladıkları isimlere göre mavi listeyi hazırlayıp, sonra da gelen istihbaratları değerlendirip yeşil ve kırnızı listeleri oluşturdu.
alıntı:http://www.gercekgundem.com/guncel/27138/ak-mufettisler-lojmanda-secildi

17 Şubat 2014 Pazartesi

Memurlara kırmızı mavi, yeşil fişleme - HÜSEYİN ÖZAY/ANKARA - 17.02.2014


 


Hükümet, memur adayları için renkli listeler hazırladı. Kırmızı listeye Cemaat, CHP, Geziciler ve Kürtler girerken, yeni alımlar mavi ve yeşil listeden yapıldı    

Hükümet ile Cemaat arasındaki gerilim, kamuya memur alımlarına da yansıdı. AKP hükümeti, “paralel yapı” olarak nitelendirdiği cemaat üyelerini, kamu dışında tutmak için “liste formülü” buldu. Buna göre, cemaat üyeleri, CHP’ye sempati duyanlar, Geziciler kırmızı listelerde toplanıyor. Mavi ve yeşil listeler ise kamuda işe alınacak aday adaylarını kapsıyor. Özellikle mavi listeler, AKP’nin çekirdek kadrosuna alınabilecek adaylardan oluşuyor. Bu listeye, AKP’nin yakınları ile Milli Gençlik Vakfı’ndan yetişmiş kadrolar alınıyor. Kamuda, “gizli fişleme” olarak nitelendirilen, renkli listelerin ayrıntıları şöyle:

MÜLAKAT İÇİN LİSTE

Kamu kurumlarında işe alımlar iki aşamalı gerçekleştiriliyor. İlk aşamada, KPSS sınavına giriliyor, ikinci aşamada ise kamu kurumları belirli puanı tutturan adayları sözlü sınava alıyor. Sözlü sınavda, referanslar etkili oluyor. Geçmiş yıllarda, sözlü sınavlara girecek adaylarla ilgili olarak, Başbakanlık’tan, parti yönetiminden ve bakanlıklardan listeler geliyordu. Gezi Parkı Eylemleri ile cemaat arasındaki gerginlik, memur adayları için hazırlanan listelerin de değişmesine yol açtı.

ÜÇ LİSTE HAZIRLANIYOR

AKP Hükümeti, kamuoyunun tepkisine neden olmamak için, mülakatlara yönelik hazırlanan adaylarla ilgili listeleri renklendirme yöntemi getirdi. Bu yöntem ile, adaylar, kırmızı, yeşil ve mavi olarak sınıflandırılıyor. Bu listeler ise, sınav komisyonu üyelerine dağıtılıyor. Örneğin, 100 kişilik müfettiş alımı için yapılan mülakata, 300 kişi çağrılıyor. 300 kişiden 100’ü yeşil, 50’si mavi, 150’si kırmızı renkli listelerde yer alıyor. Bu renklerin her birinin anlamı bulunuyor ve komisyon üyeleri de listenin rengine göre adaylara puan veriyorlar.

KIRMIZI: SAKIN ALMAYIN

Yeni sistemde, kırmızı renkli listelerde, cemaat üyeleri, CHP’ye sempati duyan adaylar, Gezi eylemlerine katılan kişiler ve Kürt kökenliler yer alıyor. Bu listede yer alan kişilerin kamuya girme şansı bulunmuyor. Komisyon üyeleri de, listede yer alan adaylara düşük puan vererek elenmelerine yol açıyorlar. Mavi renkli listede yer alan adaylar ise AKP’ye ve Başbakan Erdoğan’a “gönülden bağlı” kişilerden oluşuyor. Bu listeye daha çok AKP’ye üyelerinin yakınları ile parti için çalışan kişiler giriyor. Ve, kritik görevlerde yer alacak kişilerde bu listeden seçiliyor. Yeşil renkli listeler ise, çalışmasında sakınca olmayan ve siyasi konularda çok fazla bir bağlantısı bulunmayan kişileri kapsıyor. Bu kişilerden de kamuya alımlar yapılıyor.

MALİYE’DE UYGULANDI

Kamuda, “gizli fişleme” olarak nitelendirilen, renkli liste uygulamasının birçok kamu kurumunda hayata geçirildiği öğrenildi. Bu kurumlar arasında, Maliye Bakanlığı’na bağlı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın da olduğu bildirildi. Vergi Denetim Kurulu’nun, geçmiş yılın son çeyreğinde yaptığı müfettiş alımlarında, renkli listeleri kullandığı kaydedildi. Mülakatlarda, komisyon üyelerine mavi, kırmızı ve yeşil renkli listelerin dağıtıldığı ve bu listlere göre alım yapıldığı iddia edildi. Maliye Bakanlığı kulislerinde, yazılı sınavdan yüksek puan aldığı halde kırmızı listede olduğu için birçok müfettiş adayının elendiği konuşuluyor. Konuyla ilgili olarak ise bazı adayların dava açmaya hazırlandığı da öğrenildi.

MGV YENİDEN GÖZDE OLDU

Öte yandan, bugüne kadar kadrolarını daha çok Gülen Cemaati üyelerinden seçen AKP, son dönemde paralel yapı tartışmaları ile birlikte Milli Gençlik Vakfı’na yöneldi. Bu kapsamda, adaylar hakkında yapılan araştırmalarda, MGV yurtlarında kalıp kalmadığı sorgulanıyor. MGV’ler merhum Necmettin Erbakan’ın en büyük projeleri arasında gösteriliyor.
Alıntı
http://www.taraf.com.tr/haber/memurlara-kirmizi-mavi-yesil-fisleme.htm

19 Ocak 2014 Pazar

Maliye’de haksız atama skandalı

ŞEVKET YAMAN Ankara
TBMM, Maliye Bakanlığı’nın 2003, 2004 ve 2006 yıllarında yaptığı, devlet gelir uzman yardımcılığı, vergi denetmen yardımcılığı ve gelir uzman yardımcılığı ortak sınavının ardından gerçekleştirilen atamalarla ilgili bir skandalı ortaya çıkardı. Sınavda düşük puan alan yüzlerce adayın, yüksek puan alanların yerine atandığını savunan gelir uzmanlarının başvurusunu inceleyen TBMM Dilekçe Komisyonu, konuyla ilgili raporunda, atamalar nedeniyle mağduriyet yaşandığını belirledi.


7 yıl sonra öğrenildi
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü 2003, 2004 ve 2006 yıllarında; devlet gelir uzman yardımcılığı, vergi denetmen yardımcılığı ve gelir uzman yardımcılığı isimleriyle üç ayrı unvan için ortak tek sınav yaptı. Sınav sonucunda 19 kişi devlet gelir uzman yardımcılığına, 400 kişi vergi denetmen yardımcılığına ve 500 kişi ise gelir uzman yardımcılığına atandı. Ancak sınav sonuçları alfabetik sıraya göre açıklanırken, puanlar açıklanmadı.
Puanlar, 2003’teki sınav sonucuna göre gelir uzman yardımcılığına atanan bir personelin 2010 Aralık’ta Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında sınav sonucunu öğrenmesiyle açığa çıktı. Daha sonra birçok gelir uzmanı aynı yöntemle sınav sonuçlarını istedi. Sınavlardan yıllar sonra ortaya çıkan puan tutanaklarında devlet gelir uzman yardımcılığı ya da vergi denetmen yardımcılığına atanması gereken yüzlerce adayın en düşük kadro olarak gösterilen gelir uzman yardımcılığına atandığı ortaya çıktı. 919 kişinin kazandığı sınavda 95 puan alan bir adayın gelir uzman yardımcılığına, 71 puan alan adayın da vergi denetmen yardımcılığına atandığı belgelere yansıdı.

‘Hukuka aykırı’
Atamalarda haksızlığa uğradıklarını savunan onlarca kişi, TBMM Dilekçe Komisyonu’na müracaat etti. İddiaları araştıran komisyon, konuya ilişkin raporunu tamamladı. Komisyon raporunda Prof. Dr. Zehreddin Aslan tarafından hazırlanan hukuki mütalaaya yer verildi. Mütalaada, “Puanı kendisinden daha düşük olan adaylar, devlet gelir uzman yardımcılığına ve vergi denetmen yardımcılığına atanırken, o adaylara göre puanı daha yüksek olan adayların gelir uzman yardımcılığına atanması idarenin bazı adaylara haksız şekilde avantaj sağladığını göstermektedir. Bakanlığın atama tasarrufunda kullandığı yöntem hukuka aykırı olduğundan işlemler sebep ve konu unsurları bakımından da hukuka aykırıdır” denildi.
Komisyonun ayrıntılı bilgi istemesi üzerine Devlet Personel Başkanlığı’ndan gelen yazıda ise, zaman içinde üç unvan arasında oluşan farkların artması nedeniyle gelir uzmanlığına atanan kişilerin ileri sürdükleri hak kayıplarının giderilmesi için kanuni düzenlemeye ihtiyaç olduğu belirtildi. Raporun sonuç bölümünde Maliye Bakanlığı’nda faaliyet gösteren ve söz konusu sınavla alınan gelir uzmanlarının mağduriyetinin giderilmesi için, unvanlar arasında yatay geçiş hakkı sunulması, bu hakkın sunulması için gerekiyorsa yeni bir sınav yapılması istendi.

Bakanlık: Hata yaptık

Raporda, komisyon toplantısına Maliye Bakanlığı adına katılan temsilcilerin ise; ortak sınav yapılmasının hata olduğunu, ancak idarenin o dönemde öyle bir takdir kullandığını, daha sonra ortak sınav yapma yönteminden vazgeçildiğini belirttiği kaydedildi. Temsilcilerin ayrıca, idarenin atama kararının yanlış olduğuna inanmadığını söylediği de ifade edildi.
alıntı:http://gundem.milliyet.com.tr/maliye-de-haksiz-atama-skandali/gundem/detay/1824302/default.htm

8 Ocak 2014 Çarşamba

İşte Ekonomi ve Maliye Bakanlığı'ndaki yeni atamalar

Ekonomi ve Maliye Bakanlığı’nda üst düzey bürokratlar görevden alındı, yerine atamalar yapıldı.
08 Ocak 2014 / 10:24
Ekonomi Bakanlığı Müsteşarlığı’na Müsteşar Yardımcısı İbrahim Şenel atandı.
Maliye Bakanlığı’nda üst düzey bürokratlar görevden alındı, yerine atamalar yapıldı.
Gelir Politikaları Genel Müdürü Ünal Tayvan, Muhasebat Genel Müdürü Mehmet Sarıtaş, Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı Metin Akdamar bakanlık müşavirliğine getirildi. Ekonomi Bakanlığı Müsteşarlığı’na ise Müsteşar Yardımcısı İbrahim Şenel atandı.
Ekonomi Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’na atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre Ekonomi Bakanlığı Müsteşarlığı’na Müsteşar Yardımcısı İbrahim Şenel atandı.
DMO Genel Müdürlüğüne Büyükuzun getirildi
Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı Metin Akdamar bakanlik müşavirliğine atanırken, Akdamar’dan boşalan Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Milli Emlak Genel Müdür Yardımcısı Tufan Büyükuzun getirildi.
Yeni Gelir Politikaları Genel Müdürü Erol Öz
Gelir Politikaları Genel Müdürü Ünal Tayyan’ın ataması bakanlık müşavirliğine yapılırken, Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü’ne aynı yer Genel Müdür Yardımcısı Erol Öz atandı.
Sarıtaş gitti, Bayrakdar geldi
Maliye Bakanlığı’nda gerçekleştirilen üst düzey görevden almalardan biri de Muhasebe Genel Müdürü Mehmet Sarıtaş Bakanlık Müşavirliği’ne getirilmesi oldu. Sarıtaş’tan boşalan Muhasebat Genel Müdürlüğü’ne İstanbul Defterdarı Bekir Bayrakdar’ın ataması yapıldı. Boşalan İstanbul Defterdarlığı’na ise Vergi Başmüfettişi Fahrettin Özdemirci getirildi.
Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanı Veliyüddin Bahadır Özkan bakanlık müşavirliğine atanırken, Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanlığı’na İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı Adem Kabadayı atandı.
Gelir İdaresi Başkan Yardımcılığına Keskinsoy getirildi
Gelir İdaresi Başkan Yardımcılığı’na Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı Necmi Keskinsoy’un ataması yapıldı.
Gelir İdaresi Daire Başkanları Hasan Kurnaz, Uğur Doğan, Ömer Kaya ve Mustafa Atmaca bakanlık müşavirliğine atanırken, bu suretle boşalacak Gelir İdaresi Daire Başkanlıklarına sırasıyla Gelir İdaresi Grup Başkanı Kaan Kasım, Vergi Başmüfettişi Mehmet Arabacı, Gelir İdaresi Grup Başkanı Yıldırım Bozbıyık, Vergi Denetim Kurulu Başkanı Mutlu Akın getirildi.
alıntıhttp://www.ekoayrinti.com/news_detail.php?id=140686

6 Ocak 2014 Pazartesi

Yandaş şirketlere milyonluk kıyak


Maliye, AKP’nin ihale baronlarının vergi borçlarını çerez parasına indirmiş, vergi cezalarının da tamamını silmiş. Her yıl bu şekilde 1,5–2 katrilyon vergiyi siliyorlarmış

Yandaş şirketlere milyonluk kıyak
Okuyucu Modunu Aç Yazıyı Büyüt:
  Aykut Erdoğdu
17 Aralık günü TBMM’de Maliye Bakanlığı bütçesi üzerine konuşmam vardı. İki yıldır TBMM kürsüsünden belgeleriyle yolsuzlukları anlatıyordum. Bence önemli konuları anlatmama rağmen basın ve AKP Grubu yokmuşum gibi davranıyorlardı. Hüseyin Aygün’ün deyimiyle yolsuzluklar “sessizlik suikastına” uğruyordu. Ben de farklı bir üslupla derdimi anlatayım dedim. Maliye Bakanlığı’nda olan yolsuzlukları öykü tadında biraz da mizahi anlatmaya karar verdim. Ancak 17 Aralık tarihinde asrın yolsuzluk operasyonu başladı. Bu yüzden konuşmamı değiştirdim. Ama bu konuşma 17 Aralık tarihi öncesinde yolsuzlukla mücadele çabasının düşürüldüğü hazin tabloyu ortaya koyması açısından önemli. Bu yüzden konuşmamı sizlerle paylaşacağım.

“Sayın Başkan Değerli Milletvekilleri,
Maliye Bakanlığı’nın Bütçesi üzerine CHP Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesile ile hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli Milletvekilleri,
Ben Maliye Bakanlığı’nın bütçesi üzerine söz aldım ama Maliye Bakanlığı’nın bir bütçesi yok. Şimdi diyeceksiniz ki olur mu öyle şey? Valla ben de olmaz biliyordum ama olmuş. Ben demiyorum. Koskoca Sayıştay diyor.
Peki gerçekten Maliye Bakanlığı’nın bütçesi yok mu? Aslında var. Ama hesabını veremiyor. Niye veremiyor onu anlatayım. Ama alışılmış usulden biraz farklı anlatayım. Şimdiye kadar alışılmış usulde anlattım. Bir randıman alamadım. Milyarlarca liralık yolsuzluktan bahsettim. Belgeleri gösterdim. Raporlar okudum. Siz de tık yok. Öyle ölü balık gibi baktınız. O’nun için bugün mevzuyu sizin anlayacağınız şekilde basitleştirerek anlatacağım.
Bizim hane 4 nüfus. Ben, hanım, 11 yaşında oğlan bir de Maliye Bakanlığı. Nereye gitsek Maliye yanımızda. Maaşı almadan çeyreğini Maliye kapıyor. Oğlana oyuncak alacağız. Tak, Maliye %18’ini alıyor. Arabaya benzin koyacağız. %65’ini Maliye içiyor. Oturuyor TRT izliyoruz faturayı bize ödetiyor.
Şimdi biz sürekli bu Maliye’ye bakıyoruz ya. Maliye bize hiç bakmıyor. Ne istesek para yok. Atanamayan öğretmenleri ata. Yok. Çiftçinin taban fiyatını yükselt. Mümkün değil. Asgari ücretten vergi alma. Asla. Millet isteyince beş kuruş para yok.
Maliye Bakanı’nın bindiği 700 bin liralık makam aracının aylık kirası benim maaşımın 3 katı diyeceğim ben utanıyorum. Başbakan’ın uçaklarının aylık masrafı, 550 vekilin maaşından çok. O kadar yani.
Bu arada bizim Başbakan uçak almayı çok seviyor. Ana1, Ana2, Ana3, Ana4, Ana5 okey taşı gibi. En son Ana6’ yı alıp okey atacak galiba. Şimdi bizim Başbakan sürekli uçuyor. Dünya lideri ya bütün dünyayı geziyor. Ankara’dan bir kalkıyor. İniyor Burkina Faso. Oradan bir kalkıyor. Moritanya’ya kremalı pasta Oregon’da Kızılderili’lere buzlu su götürüyor. Gerçi su götürdüğü Kızılderililerin hem barajı hem su şirketi var ama olsun. Dünya liderinde o kadar hata olur. Sonra Oregon’dan bir kalkıyor. Ara durak İstanbul. Havaalanında kameraların karşısına geçiyor. Başlıyor konuşmaya: “Ey Kılıçdaroğlu Ey Bahçeli siz Burkina Faso’yu gördünüz mü? Görmediniz. Neden görmediniz. Çünkü dünya lideri değilsiniz. Ben gördüm. Çünkü ben dünya lideriyim.” Başbakan’a göre çok uçarsan dünya lideri oluyorsun. Bu mantığa göre her gün uçan Türk Havayolları pilotları Galaksi Lideri oluyor ya neyse... Bakanları da Başbakanlarından aşağı değil. Az evvel Meclis’e gelirken bakan ve bürokrat arabalarını gördüm. Koca Meclis’te park yeri kalmamış. Sayın Bakanlarımızın makam araçları. Sayın Bakanlarımızın öncü korumaları. Sayın Bakanlarımızın artçı korumaları. Sayın Bakanlarımızın yancı korumaları. Hepsi birden ışıldaklarını sirenlerini bir açıyorlar. Çin pavyonu gibi yolu göremiyorsunuz.
Millete vermeye gelince karga kendilerine almaya gelince şahin olan bu bakanlara borcun olmayagörsün. Mezara girsen gelir seni bulurlar.
Geçenlerde bizim eve Maliye bir yazı göndermiş. Bir de yazmışlar Vergi Usul Kanun’nun bilmem kaçıncı maddesi falan diye. Geçmiş yıllardan vergi borcunuz tespit edilmiştir 3 gün içinde Seğmenler Vergi Dairesi’ne gelin diye. Korku filmi gibi. Bir baktım son gün. Koştum vergi dairesine. Duvara nal gibi yazmışlar. “Vergi ödemek en kutsal görevdir” diye.
Benim gibi 24 saat kutsal görev yapan cennetlik vergi mükellefleriyle sırada bekliyoruz. Hepimiz Maliye cemaatinin müritleriyiz. Vergi ödeyip cennete gideceğiz. Kimseye diyemiyorum ben cennetlik milletvekili vergi mükellefiyim diye. Ne çıkacak belli olmaz. Koca milletvekiliyim, bir de cehennemlik vergi kaçakçısı olmak var. Neyse 45 dakika bekledim. Sıra bana geldi. Yazıyı aldılar 45 dakika daha bekledim. İşlem dosyası geldi. Olay şu. Ben öğrenciyken harç kredisi almışım. Memur olup ödemişim. Ama 7 lira az tahsil etmişler. Faiziyle 58 lira olmuş. Bilmem ne pişmanlığı uygulamışlar 18 liraya düşmüş. 3 saatine vergi dairesinde harcadım. 30 TL taksi parası artı 18 liralık kutsal görevimi yapıp döndüm. Bu arada 7 liranın hesabını 20 yıldır tutan Maliye’nin bütçesi yok. En azından Sayıştay’a öyle demiş.
Şimdi dedim ya aslında bu Maliye Bakanlığı’nın bütçesi var ama hesap veremiyor. Meğer bu Maliye Bakanlığı’nda ne filmler dönmüş. Bunu nereden biliyoruz? Bize ihbar ettiler oradan biliyoruz. Bu arada ihbar mektubundan benim anladığım olay Cemaat – AKP kavgası değil.
Bakın bu ihbar mektubu özetle ne diyor. Maliye Bakanlığı, AKP’nin ihale baronlarının kesinleşmiş vergi borçlarını çerez parasına indirmiş, vergi cezalarının da tamamını silmişler. Her yıl bu şekilde ihale baronlarının 1,5 – 2 katrilyon vergisini siliyorlarmış.
Bürokratların konuşmalarını da ihbar mektubuna yazmışlar. Bu işlerin en başındaki bürokrat diğerlerine diyormuş ki “Şimdi siz, bu şirketlerin borçlarını sildik diye bize kızıyorsunuz ama burada ulvi amaçlar var.” Valla nasıl bir ulvi amaç var bilmiyorum ama geçen gün gazetede gördüm 430 trilyon vergi borcunu sildiğiniz işadamı 90 trilyona kendisine Falcon 5X diye bir özel jet almış. Ulvi bir biçimde İstanbul’dan Newyork’a kesintisiz bu Jet’le uçabiliyormuş. 90 trilyona bu ulvi jeti alan işadamının bir Jeti bir helikopteri daha varmış.
Vergi borcu silinen ihale baronlarından biri de şu Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’e sayaç çakan şirketin sahibi. Gerçi Gökçek de aldığı sayaçları Ankaralılara çaktı. O sayaç kazığı atılan Ankaralılardan biri de benim. Kendisinin kaybettiği bir şey yok yani. Olan bize oldu. Neyse. Bu sayaç şirketinin 130 trilyon olan vergi borcunu 5 trilyona indirmişler.
İhbar mektubunda nakledilen konuşmalar bununla sınırlı değil. AKP’nin atadığı muhafazakâr bürokratlar diyorlarmış ki “Bu Şirketin vergi borcunu indirdik diye alınganlık göstermeyin bu Şirket ...... Cemaatine bağlı bir Şirkettir. Bu Şirket sattığı her sayaçtan Cemaate belirli bir pay verir”
Kimse kusura bakmasın cemaat onlar değil biziz. 75 Milyon insan cennetlik müritler bizleriz. Hani Vergi Dairesi’nin kapısına nal gibi yazmışsınız ya “Vergi ödemek en kutsal görevdir” diye. Biz Maliye Cemaatinin vergi ödeyen 75 milyon müridi olarak hepimiz cennetliğiz.
Vesselamı kelam, boğazına kadar yolsuzluğa batmış bu hükümete verilecek her kuruşun haram olacağı düşüncesiyle bütçeye karşıt oy vereceğimizi bildirir hepinizi en derin saygılarımla selamlarım.”

***
Borçlarını sildiler, Sayıştay incelemesine engel oldular
CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu’ya ulaştırılan ihbar mektubu ve belgelerde yer alan bilgileri, yüz milyonlarca liralık vergi tutarları sıfırlanan ya da ‘çerez parasına’ indirilen şirketleri açıklıyoruz

Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), AKP’ye yakın firmaların yüz milyonlarca liralık vergi borcunu, ilgili firmalarla uzlaşma tutanakları imzalayarak sıfırladı ya da ‘çerez parasına’ indirdi. İddialara göre, Sayıştay denetçileri bu tutanakları fark ederek inceleme yapmak istedi ancak GİB ‘vergi mahremiyetini’ gerekçe göstererek tutanakları Sayıştay denetiminden kaçırdı.
Maliye Bakanlığı’nın bir çalışanının Milletvekili Aykut Erdoğdu’ya gönderdiği ihbar mektubuyla ortaya çıkan ve belgeleriyle kanıtlanan uzlaşma tutanakları, yüz milyonlarca liralık vergi tahriyatının, Merkezi Tahriyat Sonrası Uzlaşma yöntemi ile küçük miktarlara indirildiğini gösterdi. Belgelerde yer alan şirketler ve vergi uzlaşıları şöyle:


ELEKTROMED
1- Elektromed Elektronik Sanayi ve Sağlık Hizmetleri: Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne sattığı sayaçlarla kamuoyu gündemine düşen Elektromed firması için 2004-2008 yıllarına ait Kurumlar Vergisi, KDV ve Giçici Vergi’den oluşan toplam 10 adet vergi inceleme raporu yazıldı. 57,4 milyon lira vergi ana parası, 81,7 milyon lira vergi cezası tarhiyatı gerçekleştirildi. GİB yöneticileri tarafından imzalanarak yürürlüğe konulan vergi uzlaşma tutanağı ile bu borcun cezası tamamen sıfırlandı, ana parası ise 5,8 milyon liraya indirildi.

TÜRKERLER İNŞAAT
2- Türkerler İnşaat adına düzenlenmiş 4 Haziran 2009 tarihli vergi inceleme raporları sonucunda 24 milyon lira vergi ana parası, 36 milyon lira ceza tutarı belirlendi. Bu verginin ceza kısmı tamamen sıfırlandı, ana parası 6,9 milyon liraya indirildi. Üstelik, söz konusu vergi uzlaşısı gerçekleştirilirken Vergi Usul Kanunu’na da aykırı davranıldı. Çünkü firma, söz konusu vergi cezasını ödeyeceğini kayıt altına almış ve beyan etmişti. 3 yıl süresi vardı. Bu beyana rağmen, ödenmesi gereken vergide indirime gidildi.

ALBAYRAK GAYRİMENKUL
3- Albayrak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile yapılan 21 Eylül 2010 tarihli uzlaşma tutanağı ile şirketin 55 milyon liralık vergi aslı ve cezası 1,2 milyon liraya indirildi. Cezalar sıfırlandı, vergi aslı üzerinden indirim uygulandı.

CENGİZ İNŞAAT
4- 29 Aralık 2010 tarihli uzlaşma tutanağı ile Cengiz İnşaat’ın 2008 yılına ait vergi tutarları ve bunların cezaları tamamen sıfırlandı. Söz konusu vergi aslı tutarı 169 milyon lira, cezası 254 milyon liraydı.

GİB’LE İLGİLİ İDDİALAR
Söz konusu ihbar mektubunda yer alan çarpıcı iddialar ise şöyle:
»GİB’in, Merkezi Tarhiyat Sonrası Uzlaşma ile vergi cezalarını sıfırlamasına ilişkin onlarca örnek bulunmaktadır.
»Elektromed firmasının vergi uzlaşısına imza atan kişiler, mesai arkadaşlarına, ‘bazı uzlaşmalarda rakamların sıfırlanmasının veya yüzde 90 düşürülmesinin sebebini’, “ulvi amaçlar” olarak açıklamıştır.
»Cezası indirilen bir firmanın, satış gelirlerinin bir bölümünü bir cemaate gönderdiği, Maliye Bakanlığı’nın üst düzey bürokratlarından birinin bu cemaate üye olduğu iddia edilmektedir.
»Bu uzlaşı tutanakları Sayıştay denetiminden kaçırılmıştır. Sayıştay’ın denetimlerinin önüne geçilmesinin sebebi bu usulsüz uzlaşılardır.
Editör :
alıntı
http://birgun.net/haber/yandas-sirketlere-milyonluk-kiyak-9492.html