- Bu sofracik, efendiler - ki iltikaama muntazir
Huzurunuzda titriyor - su milletin hayatidir;
Su milletin ki mustarip, su milletin ki muhtazir!
Fakat sakin çekinmeyin, yiyin, yutun hapir hapir...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-i istiha sizin,
Doyunca, tiksirinca, çatlayincaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsiniz, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarin kalir mi kim bilir?
Su nadi-i niam, bakin kudumunuzla müftehir!
Bu hakkidir gazanizin, evet, o hak da elde bir...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-i zi-safa sizin,
Doyunca, tiksirinca, çatlayincaya kadar yiyin!
Bütün bu nazli beylerin ne varsa ortalikta say
Haseb, neseb, seref, oyun, dügün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazir hazir, kolay kolay...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-i istiha sizin,
Doyunca, tiksirinca, çatlayincaya kadar yiyin!
Büyüklügün biraz agir da olsa hazmi yok zarar
Gurur-i ihtisami var, sürur-i intikaami var.
Bu sofra iltifatinizdan iste ab ü tab umar.
Sizin bu bas, beyin, ciger, bütün su kanli lokmalar...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-i can-feza sizin,
Doyunca, tiksirinca, çatlayincaya kadar yiyin!
Verir zavalli memleket, verir ne varsa, malini
Vücudunu, hayatini, ümidini, hayalini
Bütün ferag-i halini, olanca sevk-i balini.
Hemen yutun düsünmeyin haramini, helalini...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-i istiha sizin,
Doyunca, tiksirinca, çatlayincaya kadar yiyin!
Bu harmanin gelir sonu, kapistirin giderayak!
Yarin bakarsiniz sOner bugün çitirdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sicak,
Atistirin, tikistirin, kapis kapis, çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-i pür-neva sizin,
Doyunca, tiksirinca, çatlayincaya kadar yiyin!
TEVFİK FİKRET
Türkiye Türkçesiyle
Bu sofracık, efendiler –ki bekler yutulmayı
Huzurunuzda titriyor –şu ulusun hayatıdır
Ulusun ki acılı, ulusun ki eşiğinde ölümün!
Ama sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…
Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsınız besbelli yüzünüzden;
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Şu doyumcu sofra, bakın gelişinizle övünçlü!
Hakkıdır kutsal savaşınızın, evet, o hak da elde bir…
Yiyin, efendiler yiyin; bu iç şenliği sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say:
Soy sop, şeref, gösteriş, oyun, düğün, konak, saray,
Tüm sizindir efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Tüm sizindir, tüm sizindir, hazır hazır, kolay kolay…
Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Büyüklüğün sindirimi biraz ağır olsa da yok zarar,
Görkemli yüceliği, öç alıcı sevinci var,
Bu sofra gönül almanızdan böyle ısınır ve ışıldar.
Sizin şu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…
Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını,
Varlığını, hayatını, umudunu, hayalini,
Tüm olanca rahatını, olanca gönül balını,
Hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini…
Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak!
Bugün ki mideler sağlam, bugün ki çorbalar sıcak;
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…
Yiyin, efendiler yiyin; bu cümbüşlü sofra sizin;
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!