DOĞRU OLSAM OK GİBİ YABANA ATARLAR BENİ, EĞRİ OLSAM YAY GİBİ ELDE TUTARLAR BENİ, NE FAKİRİ AÇ GÖRDÜM NE ZENGİNİ TOK, HEDEFİNE VARIR ELBET DOĞRULUK
21 Ekim 2018 Pazar
"Sahte fatura düzenleme işini de Suriyelilere kaptırdık!",
YÜZDE 30'U SURİYELİ. Gelir İdaresi Başkanlığı 2018/3 sayılı Genelgesi ile vergi dairelerinde işe başlama, işi terk ve diğer durumlarda yoklama işlemlerinin nasıl yapılacağına ilişkin olarak düzenleme yaptı ve teşkilatlarına 28.02.2018 tarihinde duyurdu. Buna göre;. – Gerçek kişilerin ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından ticaret sicili müdürlüklerinden işe başlama ile ilgili bilgileri elektronik ortamda alınmayan tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan diğer kişilerin işe başlama bildiriminde bulunması halinde bildirimde yer alan vergi türü bilgilerinin sisteme girişi yapılarak mükellefiyet durumuna göre vergi türleri itibariyle, mükellefiyet tesisi işlemi yoklama sonucu beklenilmeksizin aynı gün içerisinde gerçekleştirilecektir.. Mükellefiyet tesisi işlemi gerçekleştirilen işe başlama yoklamaları, mükellefiyetin tesis edildiği tarih itibariyle talep edilerek en geç 15 gün içinde sonuçlandırılacaktır.. – Yeni kurulan ticaret şirketlerinde ticaret sicil tarafından vergi dairelerine bildirilen şirketler hakkında elektronik ortamda kurum, kurum geçici, kdv türü bilgilerinin sisteme girişi yapılarak mükellefiyet tesis işlemi yoklama neticesi beklenilmeden aynı gün içerisinde sonuçlandırılacaktır.. Yapılan işe başlama yoklamaları sonucunda; mükellef iş adresinde yoksa (çevre araştırması yapılarak mükellefin yoklama anında adreste olmaması durumu hariç), adreste başkası varsa ya da adresteki iş yeri boş ise veya mükellefiyet tesisini gerektirmeyen bir durum tespit edilmişse, mükellefiyet kaydı açılış tarihi itibariyle terkin edilecektir.. Gelir İdaresi Başkanlığı yukarıdaki düzenlemeleri yaparken; mükelleflerin yoklama memurları gelinceye kadar geçen 15 günlük süre içinde, ciro rekoru kırabileceğini hiç düşünmemişti. Cuma günü, İstanbul'da bir vergi dairesine uğradım. vergi dairesi müdürü, burnundan soluyordu. Müdür bey, ‘'sahte fatura düzenleyen Türklerle uğraşıyorduk, şimdi başımıza bir de Suriyeliler çıktı, sahte fatura düzenleyenlerin %30'u Suriyeli'' dedi. Ben de kendisine, “Suriyeliler ülkemizin artık gerçek sahibi olmaya başlamışlar'' dedim. Suriyelilerin bu işi nasıl bu kadar kolay yapabildiğini araştırınca; yukarıdaki İç Genelge'nin hem Türklerin hem de Suriyelilerin önünü açtığını gördüm. Vergi daireleri mükelleflerle ilgili ihtiyaç duyulması halinde, her zaman yoklama işlemleri yapabilirler. Ancak, vergi dairelerinin mükellef sayıları ve eldeki yoklama memuru sayısı dikkate alındığında; mevcut kadrodaki sayısal yetersizlik ve İstanbul'un büyüklüğünü göz önünde bulundurduğumuzda, vergi daireleri milyonlarca liralık sahte fatura işleminden çok sonra konuya vakıf olmaktadırlar. Tabi bu arada, milyonlarca liralık Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi çoktan ziyaa uğratılmış olmaktadır.. Suriyelilerin bir gün ülkelerine döneceğini umut eden biz Türkler için, artık umudun bittiği yerdeyiz. Mülteci olarak geldiğiniz ülkede, sahte fatura düzenleme eylemlerinin tam içinde yer alıp, %30'luk payı kapmışsanız, artık kendi ülkenize dönme konusunda gemileri yaktığınız anlaşılıyor. Tabi bu durum, bayramlarda Suriye'ye gidip, hısım akrabayı ziyaret etmenize engel değil…. ", "articleSection": "Nedim Türkmen",
1 Ekim 2018 Pazartesi
VERGİ MÜFETTİS YARDİMCİLARİNİN NE SUCU VAR ?
Ülkemizde bu gün itibarıyla Vergi Denetim Kurulu kayıtlarında yer alan vergi inceleme gücü aşağıdaki gibidir;
Yukarıdaki tablo incelendiğinde Vergi Denetim Kurulu'nun vergi inceleme gücünün neredeyse yüzde 64'ü vergi müfettiş yardımcılarından oluşmaktadır. Gerçekte tablo böyle değildir. Bugün itibarıyla sayısı 5209 olan vergi müfettiş yardımcılarından yaklaşık 4000'i yeterlilik sınavında başarılı olmalarına ve sınavın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen halen atamaları yapılmadığı için müfettiş yardımcısı olarak görevlerini sürdürmektedirler.
HEM MORAL HEM DE MADDİ KAYIP SÖZ KONUSU
Bu güne kadar aldıkları devlet terbiyesinin bir sonucu olarak çalıştıkları kurumla davalık olmamak adına büyük özveride bulunan vergi müfettiş yardımcıları atamalarıyla ilgili olarak kurumlarına yazdıkları dilekçelere uzun süredir cevap alamamaları ve atamayla ilgili daha ne kadar bekleneceği konusundaki belirsizlik nedeniyle artık dava açma noktasına geldiler.
Vergi müfettiş yardımcılığı süresi kanunlarda ve yönetmeliklerde 3 yıl olarak belirlenmiştir. Bu üç yılın sonunda yazılı ve sözlü olarak yapılacak yeterlilik sınavında başarılı olanların vergi müfettişi olarak atanması yönünde kanunun emredici hükmü bulunmasına rağmen aradan geçen 3 yıllık sürede hiçbir gerekçe gösterilmeksizin atama işlemi yapılmamıştır. Atama yapılmaması nedeniyle vergi müfettiş yardımcıları 1.000 TL'yi aşkın aylık maaş kaybının yanı sıra, müfettişliğin getirmiş olduğu birçok haktan da mahrum kalmaktadırlar. Bu duruma ek olarak vergi incelemesi ve idarenin teftişi gibi kritik işlerin müfettiş yardımcısı unvanıyla yürütülmesi çeşitli riskleri de beraberinde getirmektedir.
VERGİDEKİ İDDİALI HEDEFLERE MÜFETTİŞ GÜCÜ OLMADAN ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİL
Ülkemizde kamuoyu “atanamayan öğretmen” kavramına çok aşina olmakla birlikte, atanamayan vergi müfettiş yardımcısı kavramını ilk kez bizim yazımızla duyacak.
Devlet adına mükellefin cebine el atma yetkisi olan ve çok zor sınavları başararak mesleğe giriş yapan, meslekte de yetki ve yeterlilik gibi çok önemli iki sınavı başaran vergi müfettiş yardımcılarına reva görülen bu muameleyi kabul etmek mümkün değildir.
Devlette benzer durumda olan iş müfettiş yardımcıları kazandıkları davanın Danıştay'da onanması ile birlikte eylül ayı içinde müfettişliğe atandılar. Müfettiş olarak çalıştırmak üzere istihdam ettiğiniz müfettiş yardımcılarını bütün şartları yerine getirmiş olmalarına rağmen müfettişliğe atamamanın gerekçesi ne olabilir? Bu kişiler yetersiz ise niçin yeterlilik sınavında başarısız sayarak elemediniz?
Güvenlik soruşturmaları ile ilgili bir problem varsa; bu kişiler mesleğe alınmadan önce güvenlik soruşturması yapılmadı mı? Hâlâ güvenlikle ilgili bir kaygı varsa, bu kaygının bir an önce giderilmesi gerekirken 3 yıl konuyu sürüncemede bırakmanın kime ne faydası var?
Devleti temsil eden, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştıran ve düzenledikleri raporlarla vergi gelirlerini artıran, böyle bir meslek grubunun işlerine konsantre olmak yerine idarenin anlaşılmaz tutumuyla mücadele etmesinin bu kişilerin motivasyonunu ve verimliliğini düşüreceği aşikardır.
Konunun bir an önce çözülmesinde kamu yararı söz konusudur. Yeni Hazine ve Maliye Bakanı'nın hem bu sorunu çözmesini, hem de Sayın Adnan Ertürk'ün vefatı nedeniyle 3 aydır atama yapılmayan Gelir İdaresi Başkanlığı'na yeni bir atama yapmasını bekliyoruz.
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/nedim-turkmen/vergi-mufettis-yardimcilarinin-ne-sucu-var-265365430 Mayıs 2018 Çarşamba
Vergide barış zamanı
2017 YILI DAHİL
KİMLER YARARLANAMAZ?
YÜZDE 15-35 ARASINDA
KDV İÇİN DE GEÇERLİ Geliri basit usulde vergilendirilen ticari kazanç sahipleri için en az artırılacak matrah tutarları 2017 yılı için 2453 lira, 2016 için de 2164 lira olacak. İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar için en az artırılacak matrah tutarları ise 2016 yılı için 14 bin 424 liranın altında olamayacak.KDV için de yüzde 1.5 ila 3.5 arasında artırımla barıştan yararlanmak mümkün.
AĞUSTOS SONUNA KADAR
3678 LİRA ÖDEMEK YETECEK
alıntı
http://www.posta.com.tr/yazarlar/bilal-emin-turan/vergide-baris-zamani-2003100
10 Mayıs 2018 Perşembe
VARLIK BARIŞI
Dün aldığım bir mektubu kısaltarak ve yazanın ismini gizleyerek sizlere iletiyorum:
“Seçim süreci başlayana kadar bizim görevimiz mümkün olduğu kadar fazla haciz işlemi yapıp devlete gelir sağlamaktı. Günde en az 10 e-haciz yapmazsak amirlerimizden azar işitirdik.Seçim kararı alınınca devlette yeni bir uygulama başlatıldı.Ertesi gün yazılı olmayan hiyerarşik bir şekilde talimatlar başlatıldı:Hacizler ikinci bir emre kadar yapılmayacak!Satışlar ikinci bir emre kadar uygulanmayacak!Ödeme emirlerini de gönderemiyoruz.Bu kararlar belli kişilerin, özellikle büyük iş adamlarının çıkarları doğrultusunda alınıyor.Seçim kampanyasına bizim de alet edilmemiz insanın kanına dokunuyor ama yapacak bir şey yok. Baskıdan nefes alamıyoruz.Bu anlattıklarım konusunda elbette ki yazılı belgeler yok. Sadece müdürlerden memurlara uzanan sözlü talimatlardır.Kimsenin korkudan sesi çıkmıyor. Lütfen bu konuyu gündeme taşıyın da vatandaşımız görsün. Sanmasın ki kendisine dokunulmayacak… Çünkü bunlar bir seçim oyunu. Seçim bitince her şey eskisine dönecek, vatandaş gerçekleri o zaman anlayacak!”İşte size varlık barışı komedisinden, seçim öncesinde hacizlerin durdurulmasına uzanan kısacık bir Türkiye tablosu,,
Alıntı
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/emin-colasan/para-babalarina-kiyak-varlik-barisi-2400541/
8 Mayıs 2018 Salı
1. Vergi Affı
Vatandaşın aldığı sütten, yoğurttan, yumurtadan, nohuttan, aldığı sağlık hizmetinden, her şeyden %18 KDV alırken; AKP iktidarı sermaye kesimlerine, 160 milyarlık (eski parayla katrilyonluk) KDV ödemeyi yasalaştırmıştır.
Fakat Hükümet, mevcut düzenlemeyle yalnızca küçük bir azınlığın borçlarını yapılandırmaktadır.
4 Mayıs 2018 Cuma
Sözlü sınavda elenen 169 Vergi Müfettiş Yardımcısı dava açtı
Müfettiş Yardımcıları bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı resmi itirazlarda bulundu. Ancak Vergi Denetim Kurulu idarecilerince kendilerine olumsuz yönde geri dönüş yapılmış, nihayetinde Müfettiş Yardımcılıları kendi kurumları ile maalesef davalık olmuşlardır. Şu an itibariyle 169 Vergi Müfettiş Yardımcısı Danıştay 2. Dairesi ve İdare Mahkemeleri nezdinde dava açmış bulunmaktadır. Son alınan bilgiye göre 1.000'in üzerinde Maliye Bakanlığı personelinin Bakanlığı ile davalık olduğu ve halen davalarının devam ettiğinin bilgisi alınmıştır. Daha önce Maliye Bakanlığı aleyhine açılan ve sonuçlanan tüm davalarda mahkemeler Vergi Müfettiş Yardımcıları lehine karar vererek haklılıklarını tasdik etmiştir. Ancak davalar Vergi Müfettiş Yardımcıların lehine sonuçlanmış olsa da ülkemizin mevcut şartlarına bağlı olarak bu davalar uzun zaman alabilmektedir. Bu süreçte Müfettiş Yardımcıları ve aileleri ciddi manada maddi ve manevi hak kaybına uğramaktadır. Bu durum devletimizin kıt kaynaklarla birçok emekle yetiştirmiş olduğu yüzlerce vergi Müfettiş Yardımcısı ve ailelerinde huzursuzluğa, çalışma barışının bozulmasına ve yetişmiş insan kaynaklarının heba edilmesine sebebiyet vermektedir.
Maliye Bürokrasisi ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda birçok emekle yetiştirilmiş, ülkesine hizmet aşkı ile görevine devam eden binlerce Vergi Müfettiş Yardımcısını heba etmek yerine onları kazanma yoluna gitmelidir. Ancak edinilen bilgilere göre; yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ortaya çıkan bu huzursuzluğun olası siyasi sonuçlarından kaçınmak amacıyla Bakanlık bürokratları tarafından "ikinci sınavın sadece ilk sınavda başarısız olunan kısım itibariyle yapılacağı" şeklinde, sorunu çözmekten öte daha da karmaşık hale getiren bir yönetmelik değişikliği gibi bazı düzenlemelerin yapılacağı haberi alınmıştır. Bürokratlar tarafından siyasi karar alma mekanizmalarının haklı tepkilerini ve mahkemelerin vereceği kararları bertaraf edecek, geçici ve suni çözümler değil, kalıcı ve kesin çözümler üretilmelidir. Unutulmamalıdır ki Devletteki makam ve mevkiler; kişisel hırs, taassup ve bu milletin yetişmiş genç beyinlerini heba etme yeri değildir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla, Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın kontrolünde tüm bu olumsuz gelişmelerin düzeltilebilmesi için mevcut düzenlemeler yerine; objektif kriterlerle ölçülebilen, huzura, güvene, hakkaniyete dayalı ve eşitlik gözeten, yeni düzenlemelerin yapılması, "daha yapacak çok işimiz var" bilinci ile daha fazla vakit kaybetmeden, haksız usulsüz ve adaletten uzak muamelelerle hakkı gasp edilen 174 Vergi Müfettiş Yardımcısının Yeterlik Haklarının kendilerine teslim edilerek mağduriyetlerinin hızla giderilmesi gerekmektedir.
Bürokrasinin bu tür gayri hukuki muameleleri ile ülkemizin beşeri sermayesini heba etmesinin önüne geçilerek devletine ve milletine sadakatle hizmet eden yetişmiş genç beyinlerin önü açılmalıdır.
https://sgkrehberi.com/haber/156964/?utm_source=memurlarnet&utm_medium=anasayfamanset&utm_content=daily&utm_campaign=Memurlar_Anasayfa
24 Nisan 2018 Salı
Vergi affı kaçınılmaz
MAYIS AYINDA VERGİ AFFI GELECEK
Vergi mükellefleri, geçmiş yıllara ait yapılandırdıkları vergi ve sigorta borçlarını yine ödeyemediler. Ticari hayatlarında yaşam savaşı verirken, vergi ve sigortaya ödeyecek para kalmadı.Ülkemizde, bundan önceki tüm uygulamalar ve sihirli “seçim'' sözcüğü dikkate alındığında; mayıs ayı içinde Meclis tatile girmeden matrah artırımı, stok ve kasa affı, ortaklar cari hesabı düzeltme imkanı, ihtilaflı vergi ve sigorta dosyaları ile ilgili 6736 sayılı yasa benzeri bir yasanın çıkacağını şimdiden söyleyebiliriz. Bundan önceki yapılandırmalarda Maliye en çok tahsilatı yukarıda saydığım düzenlemelerden faydalanılması nedeniyle gerçekleştirmişti. En başarısız olunan alan ise vadesi geçmiş borçların tahsili ile ilgili düzenlemelerdir. Bu alanda başarısız olunmasının nedeni, ekonomik kriz nedeniyle insanların işlerini kaybetmesidir. Kapanan iş yeri sayıları da, bu tespitimizi doğrular niteliktedir.Geçmişe yönelik borçların yeniden yapılandırılması konusunda düzenleme yapılırken; vergi aslında ciddi indirimler içeren düzenlemeler getirilmezse, sonuç yine hüsran olacaktır. Hükümet seçim öncesi bu tür bir af düzenlemesi yaparsa, buradan iddia ediyorum en az 20 milyar TL'lik bir tahsilat gerçekleştirecektir. Bu da bütçe açığının aşağıya çekilmesi ve seçimin finansmanı açısından ellerinde büyük bir koz olacaktır.Bizden söylemesi…
TAKSİ PLAKASI SAHİPLERİNE SELAM YOLA DEVAM
Ülkemizde son iki ayda özellikle, Ticari taksi -Uber kavgası nedeniyle; gündemden düşmeyen taksi plakası sahiplerine, hükümetten çok önemli bir af düzenlemesi geldi. Taksi plakasının bugün itibarıyla 1.700.0000 TL'den satılabildiği bir ortamda taksi plakalarının alındığı tarihten itibaren 5 yıl içinde el değiştirmesi durumunda; Gelir Vergisi Kanunu'na göre, değer artış kazancı olarak vergi ödemeleri gerekmekteydi. Tıpkı, sahip olduğu evi 5 yıl içinde satan gayrimenkul sahiplerinin; değer artış kazancı elde etmiş olarak değerlendirilip, vergilendirildiği gibi.Tam seçim öncesinde yapılan yasal düzenleme ile, taksi plakalarının el değiştirmesinde alınan Gelir Vergisi kaldırıldı. Bu tür vergilendirmede; taksi plakasını devredenler, elde ettikleri kâr üzerinden ortaya çıkan matraha göre %15‘ten başlayıp %35 ile sona eren Gelir Vergisi tarifesine göre vergi ödüyordu.
El değiştirmede vergi kaldırıldı7104 sayılı Kanun'un 15'inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu'nun “Değer Artış Kazançları” başlıklı mükerrer 80'inci maddesinde yapılan değişiklikle; taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların elden çıkarılmasından doğan kazançların tamamı, plakaların elde tutulma süresi gibi şartlar aranmaksızın Gelir Vergisi'nden istisna edilmiştir. Yani vergi kaldırılmıştır.Ayrıca bundan sonra vergi alınmaktan vazgeçildiği gibi, geçmişe yönelik olarak bu Kanun'un 18 inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 88 inci madde ile taksi, dolmuş, minibüs ve umum servislere ait ticari plakaların, yukarıdaki düzenlemenin yürürlük tarihinden önce elden çıkarılmasından doğan değer artışı kazançlarına ilişkin olarak herhangi bir tarhiyat yapılmaması, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilmesi, tahakkuk eden tutarların terkin edilmesi, tahsil edilen tutarların ret ve iade edilmemesi düzenlemesi yapıldı.Hükümet, bu kadar istisna tanıdıktan sonra hiç vergi almamış olmamak için; 7104 sayılı Kanun'un 21'inci maddesiyle, Harçlar Kanunu'na bağlı (2) sayılı tarifede yapılan düzenlemeye göre; taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların devrine ilişkin kağıtlarla ilgili işlemlerden, alım satım bedeli üzerinden binde 30 oranında noter harcı alınacağına ilişkin düzenleme yapmıştır.Yukarıdaki düzenlemeler 06.04.2018 tarihinde yürürlüğe girdi. Yani, bundan sonra taksi plakalarının el değiştirmesinde Gelir Vergisi alınmayacak, sadece noter harcı ile yetinilecek.
HÜKÜMET TAKSİ SAHİPLERİNE VERDİKÇE VERİYOR
Bilindiği üzere; taksi plakası sahipleri, Özel Tüketim Vergisi indirimi avantajlarıyla araç satın alabiliyorlar ve basit usulde vergilendirildikleri için geçici vergi, stopaj ve katma değer vergisi ödemiyorlar. Ayrıca basit usulde ticari kazanç elde edenlere tanınan 8.000-TL'lik istisnadan da yararlanabiliyorlar. Yukarıdaki tablo gösteriyor ki; ülkemizde yapılabilecek en önemli ve sorunsuz iş, taksi plakası sahibi olmaktır
alıntı
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/nedim-turkmen/vergi-affi-kacinilmaz-2-2367411/